"Ben derneğe gideceğim..."

Perihan Hanım sert görünüşlü, mağrur bir kadındı. Evliliği boyunca da kocası Haydar Beyin üzerinde etkili olmuştu. Haydar Beyin işinde çok ilerleyip zengin olmasından sonra, zenginliğin verdiği ayrıcalığıyla dostluklarında seçici davranmaya başlamış, insanları maddi durumlarına, yaşadığı hayatın kalitesine ve kariyerine göre değerlendirmeyi kendine ilke edinmiş; bütün bu değerlerin altında kalan kişilere hep küçümseyerek bakmıştı. Hırslıydı. Orta boylu, günün her saatinde bakımlı, kendine önem veren bir kadındı. Her şeyin en lüksüne sahip olmayı severdi... Oturdukları evin yapımında akla hayale gelmeyecek bir para harcamış, evini son derece değerli eşyalarla döşemişti. Her şeyi en ince ayrıntısına kadar düşünmüş, en ünlü dekoratörlerle birlikte çalışmıştı. Evdeki birçok eşya yurt dışından getirtilmişti. İnanılmaz bir Batı hayranlığı içindeydi. Oğluna olan düşkünlüğü ise had safhadaydı. Bu yüzden Tamer son derece şımarık bir çocuk olarak büyümüştü. Haydar Bey birkaç kere karısına yanlış davrandığını söylemek istemişse de sert tepkilerle karşılaşmıştı. Perihan Hanım oğlunu paylaşmaktan hoşlanmayan, onun sürekli kendi kanatları altında olmasını isteyen bir anne olduğu için Tamer'in kendine güvensiz karakterinin oluşmasında oldukça etkili olmuştu. Tamer istediği her şeyi annesinin kendisine karşı zaafını kullanarak elde etmişti. Perihan Hanım oğlunun bir gün evleneceğini düşünmeyi bile istemiyordu aslında. Onu yabancı bir kadınla paylaşmak düşüncesi kadını âdeta çıldırtıyordu. Zaten zor beğenen bir insan olduğu için kimseyi oğluna layık görmüyordu... O sabah her zamanki gibi kocasından sonra uyanmış, Paris'ten getirttiği ipek sabahlığını üzerine geçirdikten sonra uzun yılların alışkanlığıyla sabah kahvesini içmek üzere salona inmişti. Haydar Yazıcıoğlu'nun evindeki emektar hizmetçileri Dürüye, hanımının kahvesini özenle pişirip getirmişti. Perihan Hanım'ın âdetiydi. Sabah kahvaltısını yapmadan önce mutlaka sade kahvesini içerdi. Bir yudum aldı fincandan: - Dürüye, akşam için tavuk bonfile ve patates kızartması yap. Bir de zeytinyağlı bir yemek pişir. Haydar Bey sever... - Başüstüne hanımım. Önce markete gideyim ama. Eliyle başından savmak istermiş gibi bir işaret yaptı Perihan Hanım: - Sen bilirsin işte ne yapacağını. Ben dernek toplantısına gideceğim. Perihan Hanım vaktini kadın derneklerinde çalışarak geçiriyordu. Orada kendi gibi zengin hanımlar vardı. Bir araya geldikleri zaman samimiyetsiz bir şekilde âdeta bir yarış içinde yaşantılarını kıyaslamaktan başka yaptıkları bir iş yoktu zaten... > DEVAMI YARIN