Meral ameliyattan bir saat önce çıkmıştı. Hâlâ tam anlamıyla kendinde değil gibiydi. Bebeğinin hayatı kurtulmuş, doğar doğmaz kuvöze alınmıştı. Bir oğlu olmuştu Meral'in. Esra onun yatağının başucunda oturuyor, onun ince parmaklarını ellerinin arasına almış, kendine gelmesini bekliyordu. Neden sonra aralandı Meral'in gözleri. Yorgun bir ses tonuyla mırıldandı: - Nerdeyim ben? Ne oldu bana? Esra hafifçe gülümseyerek onun parmaklarını sıktı: - Hastahanedesin Meral.. Merak etme her şey yolunda canım... Meral sesin geldiği yöne çevirdi başını ağır ağır. Esra'yı görünce şaşırdı. Ama yüzünde beliren ifade şaşkınlığın yanı sıra gizli bir sevinçti. - Esra! Sen misin canım? - Benim Meral... Benim.. Her şey bitti artık, emin ellerde ve güvendesin... Meral serum takılı kolunu hafifçe kıpırdattı, güçlükle konuştu: - Ya bebeğim, ona bir şey oldu mu Esra? Genç kız gülümsedi sevinçle: - Hayıııır, o çok iyi, bir oğlan... Hem de nasıl tatlı bir görsen.. Şimdi kuvözde. O da mışıl mışıl uyuyor, biraz kendini toparla seni götürüp göstereceğim... Ben yanındayım senin... Hiçbir şeyden çekinme sakın... Meral biraz rahatlamıştı: - Demek oğlan ha? Demek bir erkek bebek... Adını Serdar koyacağım Esra... Esra dudaklarını ısırdı. Başını salladı "evet" anlamında. Gözleri dolmuştu bir anda. Meral de ağlamaya başladı. Yaşadıkları ve geçirdiği sarsıntılar genç kadını son derece dayanıksız bir hale getirmişti. - Beni affetmezler Esra... Ben nasıl yaptım bu yanlışı, neye aldandım, neden böyle oldum... Esra onun terden ıslanmış saçlarını okşadı şefkatle: - Olanla ölene çare yok demişler Meral'ciğim. İnsanlar her zaman doğruyu bulamazlar, hatalarımız da gelecekteki doğrularımızın hazırlayıcılarıdır. Onlardan gereken dersi almayı bilmek yeterli.. Bırak şimdi bunları düşünme... Meral içini çekti, gözlerinde biriken yaşları sildi elinin tersiyle: - Beni affedecekler mi Esra? Benim evimden başka gidecek yerim yok artık, kocam olacak o adamın yanına asla dönmem.. Ölürüm yine dönmem... Esra gülümsedi. Eğilip yanaklarından öptü Meral'i ve "sen tabii ki evine döneceksin" diye fısıldadı kulağına... *** Taksi Ferit beylerin evinin önünde tiz bir fren sesiyle durdu. Ön kapıdan inen Esra, taksinin parasını verdikten sonra gülümseyerek eve doğru baktı. Ferit bey camdaydı. El salladı yaşlı adama. Sonra arka kapıyı açtı. Şoförün de yardımıyla, hâlâ bitkin durumda olan Meral'i indirdi. Daha sonra bebeği kucağına aldı. İki bayan ağır adımlarla ilerlediler kapıya doğru... Ferit bey ise heyecanla camın kenarından çekildi. Nevin hanım dudaklarını ısırmış, salon kapısında duruyordu. Usulca fısıldadı karısına: - Geldiler Nevin... > DEVAMI YARIN