"Ben Ömer'e güveniyorum"

A -
A +

Kadim Efendi kızının anlattıklarını dikkatle dinliyordu. Tabağındaki tarhana çorbasından bir kaşık daha aldı. Arzu tane tane ama heyecanla anlatıyordu: - Bir iş bulacak baba, bir tek valizimle geleceğim, ondan sonra her şeyimizi birlikte çabalayarak yapacağız diyor. Karaman ailesinin tek kuruşu olmayacak kuracağımız düzende. Kadim başını salladı: - İyi de çocuğum o da ana kuzusu, baba kuzusu. Anasından babasından ayırmak, koparmak doğru mu? Arzu telaşla bağırdı: - Hayır baba, anne ve babasından kopmayacak. Onlarla görüşecek. Bu bir tercih. Babasından maddi bir şey istemeyecek. Kendi gücüyle yapmak istiyor her şeyi. Yoksa onlara küsecek falan değil. Baba, başka bir çözümün var mı? Ben Ömer'e güveniyorum, inanıyorum. Kadim ellerini kaldırdı iki yana: - Ne diyeyim kızım, Allah yardımcınız olsun. Ben bundan sonra iş falan bulamam. Size yük de olmak istemem. Emekliliğim geldi. Sigortadan alacağım üç beş kuruş emekli maaşım bana yeter. Bir ev bulana kadar burada oturursunuz. Bulduktan sonra da çıkarsınız, ben de bu küçük evimde kalırım. Arzu babasının boynuna sarıldı: - Ben seni yalnız başına bırakır mıyım baba? Ben neredeysem benim yanımdasın. Bir köşede oturup hayatın tadını çıkartacaksın, artık geçim derdi düşünmeyeceksin sen. Ben bunu yapmasam Ömer bırakmaz seni. Senin varlığın bize manevi destek olacak. Kadim ağlamamak için dudaklarını ısırdı. Az önce söylediklerinde zaten samimi değildi. Kızından ayrılmak istemiyordu. Kızından beklediği tepkiyi almış olmanın sevinci ve keyfiyle ellerini dizine vurdu: - Haydi bakalım o zaman yarın işe koyulalım, şu eve bir badana boya yapalım. Mademki gelin evi olacak, azıcık düzene sokalım. Siz odayı alırsınız. Ben de şurada her zamanki yerimde yatarım. Bir süre idare eder bizi. Ömer Bey alışık değildir böyle hayata ama ne yapalım, mademki tercihi bundan yana, o zaman alışacak. Hemen yarın bizim Mustafa'dan boya ve fırça alayım ben. Yavaş yavaş boyarım. Zaten bir elden geçmesi gerekiyordu. Gereken tamirleri yaparım. Damı da aktarmak lazım. Arzu gülümseyerek baktı babasına. Onun coşkusunu sevinçle gözlüyordu. - Ben de çamaşır yıkarım, perdeleri, yatak örtülerini falan. Mis gibi yaparız evimizi. Kadim başını salladı: - Yaparız kızım, yaparız. Yeter ki huzurlu, sağlıklı ve mutlu olalım. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.