"Ben sana hiç yalan söylemedim!"

A -
A +

Murat, Betül'ün öfkesi karşısında ne diyeceğini şaşırmıştı. Genç kadın çıldırmış gibi bağırıyordu: - Arabamı aldı elimden, bana dayatıyor, ben arabam olmadan nasıl yaşayacağım. Zaten bu mağara gibi odanın içinde bunaldım artık. Kocasına döndü hışımla: - Bugün, hemen bugün bu ev işi halledilecek. Ne yapacaksan yap!.. Sonra birden avukat Haşim Beyin söylediklerini hatırladı: - Bana neden yalan söyledin sen? Murat şaşırmıştı. Karısının ne demek istediğini anlamaya çalışarak sordu: - Ne yalanı? Ben sana hiç yalan söylemedim... Betül arsız bir gülüşle cevap verdi: - Baban! Baban ölmemiş, dolandırıcılıktan hapishanedeymiş... Bunu bilmediğini söyleme bana!.. Murat şaşırmıştı. Buz gibi terlediğini hissetti: - Yok böyle bir şey, nereden çıktı? Benim annem ve babam bir kazada vefat ettiler. Kim söylüyor bu yalanları? Nereden duymuşlar? Betül oturdu, odanın içinde dolanmaktan yorulmuştu: - Bilmiyorum, Haşim Amca öyle söyledi. Bunu mutlaka babam öğrenmiştir. O her şeyi bilir ve öğrenir. Baban yaşıyormuş, hem de hapishanede... Murat çekyatın kenarına tutundu. Bu bilginin doğruluğu konusunda şüpheleri vardı. Yetimhaneden ayrılırken kendisine hiç böyle bir şey söylenmemişti. Onca sene bu konuda hiçbir şey duymamıştı. Titremeye başlamıştı elleri. Kekeledi: - Olamaz... Böyle bir şey gerçek olamaz... Betül omuz silkti: - Doğru olsa ne değişir ki? Bunca sene seni arayıp sormamış bir hırsızmış baban... Murat hayretle kaldırdı başını: - Betül nasıl konuşuyorsun? Eğer bu gerçekse... Genç kadın tiz bir sesle bağırdı: - Gerçekse ne olacak? Gidip onu bulacak arayacak halin yok ya! O seni aramış mı? Ben bir de başıma ihtiyar bir dolandırıcı istemem... Murat ayağa fırladı. Dudakları bir çizgi halini almış, şakakları zonklamaya başlamıştı: - Sana inanamıyorum, benim tanıdığım, âşık olduğum, sevdiğim Betül değilsin sen. Asıl yalancı sensin ki bana gerçek yüzünü göstermedin, sakladın. Şimdi yaşadıklarımın hepsi benim için bir sürpriz. Hem de acı bir sürpriz!.. Bu beraberlik yürümeyecek Betül. Ben seni mutlu edemem... Bu, gün gibi açık... Betül bir çığlık attı: - Demek şimdi vazgeçiyorsun ha? Beni kandırdın, bana güzel bir hayat vaat ettin. Ama şu hale bak! Murat geri kalanı dinlemek istemiyordu. Beyni, duyguları allak bullak olmuştu. Ceketini kaptığı gibi fırladı evden. Temiz havaya ihtiyacı vardı. Yoksa boğulacaktı... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.