"Benden nefret edeceksin Zafer!"

A -
A +

Serpil doktorunun ne söylemek istediğini anlayacak durumda değildi. Onun yüzüne baktı. Gözlerinde donuk bir ifade vardı: - Bana süreci anlatmadınız, siz söylemeseniz de ben nasıl olsa bir şekilde öğrenirim. Gülsevin Hoca eğer hastasına zıt giderse sonuç alamayacağını bilecek kadar tecrübeliydi. Ona cevap vermek zorundaydı. Zaman içinde onu ikna edebileceğini düşünüyordu: - Bak kızım, eğer tedavi olmayı reddedersen baş ağrıların artacak. Hareketlerinde kısıtlamalar olacak. Görme bozukluğun hiç görememeye kadar gidebilir. Serpil kaşlarını kaldırdı, hocayı dinlerken sakinleşmiş gibi görünüyordu: - Yani kör olabilirim öyle mi? - Evet! İleri safhada bilinç kaybı olur ve... Genç kadın acı bir şekilde gülümsedi: - Ve son gelir hocam! Teşekkür ederim. Bütün bunların süresi nedir? Gülsevin Hoca sıkılmıştı bunlardan bahsetmekten. Kaşlarını çattı: - Bunu bilemeyiz. Bu seneler de sürebilir, bir iki ay içinde de olabilir. Bir süre veremeyiz. Serpil irkilmişti: - Bir iki ay içinde mi? Bu kadar çabuk ha? Teşekkür ederim hocam. Ben öğrenmek istediklerimi öğrendim. Yardımlarınıza müteşekkirim. Gülsevin Hoca gözlerini kıstı: - Umarım sana az önce söylediklerimi anlamışsındır. Bir daha düşün kızım. Bence her şey denenmeli. Benim görevim seni son ana kadar hayatta tutabilmek. Ama senin isteklerin dışında bir müdahale yapmam da imkânsız. Ama ben derim ki.... Serpil elini kaldırdı: - Tamam hocam, bir kez daha düşüneceğim. Sizi arayacağım. Şimdilik hoşça kalın. Dışarıya zor atmıştı kendisini. Artık hayattan umudu kalmamış bir insanın aldırmazlığıyla gelişigüzel yürüdü. Hastanenin bahçesinden çıktığı zaman etrafına bakındı. Dışarıdaki hayat, kalabalık onun için hiçbir şey ifade etmiyordu. Kulaklarında sadece kocasının sesi vardı: "Senden nefret edersem seni siler atarım..." Acı bir tebessüm yerleşti dudaklarına: "Benden nefret edeceksin Zafer!.. Benimle birlikte hayat mücadelesi vermene razı olmayacağım. Sonu bilinen bir hastalığın pençesinde benimle birlikte kıvranmana izin vermeyeceğim. Sana bu acıyı çektiremem. Sana artık eskisi gibi bir eş olamam ben. Ölümümü görmeyeceksin. Nefret edersen kolay vazgeçersin benden. Size bu acıyı yaşatmaya hakkım yok. Sizin yüzünüze baka baka ölümü bekleyemeyeceğim. Beni affet!.. Bu gece sizinle son gecem... Size doya doya bakacağım, hasta beynime sizi işleyeceğim son gecem!.." > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.