"Benim oğlum artık üniversiteli"

A -
A +

Betül oğlunun geldiğini görünce bahçeden içeri girdi: - Oğlum nerede kaldın? - Dalmışız anne, çocuklarla kafeteryada oturuyorduk. Şükrü Bey atıldı: - Karışma çocuğa... Benim oğlum artık üniversiteli... İstediğini yapar. Betül, sitemkâr bir tonla cevap verdi: - Baba, hep şımartıyorsun bunu sen... İyice gemi azıya aldı... Betül'ün arkasından kocası içeri girdi. Doğan Bey kırlaşmış saçları ile Betül'le ilk tanıştığı zamankinden biraz daha yaşlı görünüyordu. Oğuz hemen ona doğru yöneldi: - Nasılsın babacığım? Doğan Bey gülümsedi: - İyiyim oğlum. Sonra hafifçe eğildi delikanlının kulağına: - Sen bakma annene... Eğlenmene bak! Okul açıldığı zaman buna vaktin olmayacak... Betül bütün bu sözleri duymuştu. Babasına yönelttiği sitemkâr bakışlar bu sefer kocasına döndü: - Aşk olsun Doğan! Benim hiç söz hakkım olmasın bu evde. Bu mu istediğin? Doğan Bey de Şükrü Bey de Oğuz da gülmeye başlamışlardı. Betül annesine sığındı: - Anne sen bir şeyler söyle bari! Naşide Hanım hayatından mutlu gülümsedi: - Elleme torunumu!.. Bu sefer kahkahalar yükseldi. Betül tatlı bir kızgınlıkla gücenmiş gibi suratını astı: - Ben bir hiçim bu evde zaten... Ne biliyorsanız yapın. Evet, Betül Karahan, Doğan'la evlenmişti... Aylar sonra da Oğuz'u dünyaya getirmişti. Şükrü Bey ise bütün işini tasfiye edip İzmir'e yerleşmişti. Doğan Bey de üniversiteden naklini isteyip karısının ailesiyle birlikte İzmir'e geldi. Oğuz'u kendi evladı gibi büyütmüştü. Delikanlı onu öz babası biliyordu. Hiçbirinin gerçeği ona söylemeye niyeti yoktu. Senelerdir bu konu kendi aralarında bile konuşulmamıştı. Murat acı bir hatıra olarak yok olup gitmişti Betül'ün hafızasından. Zaman zaman düşünceleriyle baş başa kaldığında ne büyük haksızlıklar yaptığını düşünüyor kendi kendisiyle hesaplaşıyordu. İnce bir sızı duyuyordu bu zamanlarda yüreğinde. Kim bilir nerelerdeydi Murat! Bunları sanki suç işliyormuş gibi düşünüp bir an önce beyninden atmak için hemen başka meşgaleler arıyordu kendisine. Kocasıyla on sekiz senedir mutlu bir hayatı olmuştu. Doğan Bey oldukça kibar bir adamdı. Çok geniş bir arkadaş çevresine sahiptiler. Günleri toplantılarla, yemeklerle, seyahatlerle geçiyordu. Oğuz özel bir kolejde okumuş, bu sene girdiği üniversite imtihanlarını kazanarak Dokuz Eylül Üniversitesi İşletme Bölümünü kazanmıştı. Ailecek çok mutlu olmuşlardı. Şükrü Bey torununa bu başarının mükafatı olarak bir araba almaya söz vermişti. Ailecek sık sık bir araya gelip mangal partisi düzenliyorlardı. Bu gece de onlardan biriydi. Betül elinde salata tabağıyla göründü. Yemek hazırdı artık... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.