Betül, susmak zorunda kalmıştı

A -
A +

Oğuz'un arkadaşları Hakan ve Tolga'nın da evine uğrayıp onları da alan Doğan Bey, Altınyol'dan Bornova'ya döndü. Yanında oturan Betül hareket ettiklerinden beri durmadan direktiflerini sıralıyordu. Arkada oturan gençler birbirlerini dürtüyorlar gülmemek için kendilerini zor tutuyorlardı. Sonunda Oğuz dayanamadı: - Anne seni de gören bizi askere falan yolluyorsun sanacak. En fazla bir buçuk saatlik mesafeye gidiyoruz. Doğan Bey hafif bir tebessümle oğluna destek verdi: - Doğru söylüyor çocuk Betül, fazla telaşlısın... Onlar akıllı çocuklar, ne yapacaklarını bilirler. Betül çaresiz susmak zorunda kalmıştı. Ama başını yola döndürürken usulca mırıldandı dişlerinin arasından: - Sizin kadar rahat insanlar görmedim doğrusu, ne biliyorsanız yapın. Otogar kalabalıktı. Kuşadası otobüslerinin bulunduğu yere geldikleri zaman hareketine az kalmış bir otobüs duruyordu peronda. Doğan Bey biletleri aldı. Betül yine dayanamadı: - Biz götürseydik keşke Doğan. Hem görürdük nasıl bir yer, iyi mi kötü mü, pis mi temiz mi? Oğuz dayanamadı annesinin bu sözlerine: - Anne, lütfen ya! - Tamam, tamam... Sustum. Otobüs hareket edince gözleri doldu Betül'ün. Doğan Bey hafifçe eğildi karısına doğru: - Yapma böyle Betül! Çocuğun arkadaşlarının yanında... Kadın kendini tuttu. Eğreti bir gülümseme yerleştirdi dudaklarının kenarına ve el salladı. Otobüs gözden kaybolana kadar da durduğu yerden ayrılmadı. Kocasının elini omzunda hissedince kendine geldi: - Haydi karıcığım, gidelim evimize... Yolda Betül'ün suskunluğu karşısında fazla üstelemedi. Karşıyaka'ya döndükleri zaman yan gözle baktı karısına. Kadının dudakları titriyordu: - Endişeni tedirginliğini anlıyorum. Merak etme, oğlumuz kendini koruyabilecek yaşta artık. Kocaman üniversiteli adam oldu. Bilemiyorum, yarından sonra askere nasıl göndereceksin onu? Betül içini çekti: - Bilmiyorum Doğan... Adam gözlerini yoldan ayırmadan mırıldandı: - Endişenin ne olduğunu biliyorum ama bunca sene geçti Betül, artık korkacak bir şey olmaz... Babasının ortaya çıkmasından korkuyorsun değil mi? Betül irkildi. Bunca senedir ilk defa bu konu hakkında bir şeyler söylüyordu Doğan. Dudaklarını ısırdı: - Oğlumun hayatının allak bullak olmasına asla razı olamam Doğan. Adam hafifçe gülümsedi. Kırmızı ışık yanmış, arabayı durdurmuştu. Karısına döndü ve uzanıp onun elini tuttu, sevgi dolu bir sesle cevap verdi: - Merak etme hayatım, buna ben de asla izin vermem. Tedirgin bir gülümseme belirdi Betül'ün dudaklarında. Minnetle baktı kocasına: - Sen olmasan zaten Doğan... Sen benim için çok önemlisin... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.