Aylin yerinden kalktı: - Baba eve gidelim. Burada konuşamayacağımız şeyler bunlar. Lütfen eve gidelim... Cevat Bey yavaşça kalktı yerinden. Ağır adımlarla takıldı kızının peşine. Aylin hiçbir şey konuşmadan bir iki adım önden yürüyordu. Kapıdan içeriye girer girmez seslendi annesine: - Anne, sen de gel! Sanıyorum öğrenmemiz gereken şeyler var... Cevat Bey, kızının peşinden oturma odasına girdi. Sanki çare ararmış gibi karısının yüzüne baktı. Hayriye Hanım ise bir şeyden haberi olmadığı için bir kızına bir de kocasına bakıyor, neler olup bittiğini anlamaya çalışıyordu. Aylin kartı uzattı yeniden: - Kim bu adam baba! Bu kartın sende ne işi var? - Kızım, şey... - Baba lütfen, bu benim için çok önemli... Cevat Bey yutkundu: - Onlar göndermiş! Diye fısıldadı. Aylin merakla baktı babasına. Gözleri kısılmıştı. Hayriye Hanım ise hafif bir çığlık atarak elleriyle ağzını kapattı: - Kim göndermiş? Onlar kim? Baba neler oluyor? Ne olur doğru dürüst anlatın!.. Cevat Bey dudaklarını ıslattı diliyle. Fısıldayarak konuşuyordu: - Onlar işte, onların avukatı. Geldi seni sordu, ben de benim kızıma dokunmayın dedim. Zaten benim kızım istemez dedim. Kendisini bebekken, daha gözlerini dünyaya açalı birkaç saat olmuşken bırakıp gitmeyi tercih eden insanları istemez benim kızım dedim. Yalvarır gibi baktı kızın yüzüne: - Yalan mı demişim kızım? Yanlış mı demişim? Aylin beyninden vurulmuşa dönmüştü. Sağlıklı düşünemiyor, midesinin bulandığını hissediyordu. Âdeta inler gibi çıktı sözler ağzından: - Ne zaman geldi bu adam size baba? - Bir aydan fazla oluyor kızım. Bir gün geldi kahveye. Nereden bulmuşsa bulmuş izimizi. Seni görmek istiyormuş deden olacak adam... Dişlerinin arasından anlaşılmaz bir şeyler mırıldandı. Ardından devam etti: - Ben de rahat bıraksınlar bizi dedim. Benim kızım da istemez dedim... Aylin taş kesilmişti sanki. Gözlerini kısarak baktı babasına: - Benden bahsettin mi baba o avukata? - Bahsettim, benim kızım okudu, doktor oldu dedim. Mutlu dedim. Biz bir aileyiz dedim. Derin bir nefes aldı: - Kızdın mı yavrum? Başka bir şey yapamazdım ki... Aylin babasının yanına oturup onun ellerini ellerinin arasına aldı: - Tamam babacığım, doğruyu söylemişsiniz. Benim ailem sizsiniz. Sizden başka hiç kimse olamaz. Ben ölene kadar sizinleyim ve sizin kızınızım. Ben Aylin Ersan'ım baba!.. > DEVAMI YARIN