"Bir hafta önce tanıştık anne!"

A -
A +

Saliha hanım başını salladı: - Biliyorum, birisi olduğunu söyledin, ben de o kimdir, kimin nesidir, onu merak ediyorum. - Üniversite öğrencisi. Daha yeni tanıştık. Kadın dudaklarını ısırdı: - Nasıl tanıştınız? - Hani geçende sinemaya gitmiştik ya, o zaman. Başını kaldırı hayretle baktı kızına Saliha hanım. - Daha bir hafta önce yani... Önüne baktı Seda, suçlu bir ifadeyle fısıldadı: - Evet, hem daha bir kere konuştuk. Dün pastahanede oturduk bir saat. Saliha hanım sinirlenmemek için zor tutuyordu kendini. - Kızım, daha bir saat gördüğün bir insana karşı sevdiğini nasıl anladın? Seda kararlı bir şekilde başını kaldırdı: - Seviyorum anne.. Ben bilmez miyim ne hissettiğimi. Hem çok efendi bir çocuk. Mühendis olacak. Çok kibar, çok akıllı bir insan. Saliha hanım ne diyeceğini bilemiyordu. İlk defa böyle bir şey başına geliyor, bu yüzden nasıl davranması gerektiği konusunda bir karar veremiyordu. Aklına ilk gelen şeyi şöyledi: - İyi o zaman, gelsinler istesinler. Soralım soruşturalım, uygunsa veririz... Gelirler, bir yüzük takarız, resmileşir iş. Ondan sonra da kimsenin bir diyeceği olamaz... Seda sevinçle sarıldı annesine. Başını onun göğsüne dayadı: - Canım annem benim, bir tanem. Bana çok kızmadın değil mi? Saliha hanım onun sırtını sıvazladı usul usul. Bir an önce bu işi resmileştirmekten başka bir şey düşünmüyordu. Eda bir kahkaha attı. Ceyda ise dudaklarını büzmüş, endişeli gözlerle süzüyordu Seda'yı.Seda ise heyecanla: - Şimdi Emre'yi arayıp konuşmak istediğimi söyleyeceğim. Annemin söylediklerini anlatacağım. Hemen evleneceğiz. Mutlaka çok sevinecektir. Ne gülüyorsun Eda? Eda başını salladı gülmeye devam ederken: - Saf olduğunu bilirdim ama bu kadarını da beklemezdim doğrusu, yahu kızım senin aklın başında mı? Daha bir saat gördüğü bir insanla kim evlenir, ne yapıyorsun sen? Seda isyanla bağırdı: - Neden evlenmesin? Ne diye benimle arkadaş olmak istedi o zaman? Niyeti ne? Durduk yerde bir erkek bir kızla neden arkadaş olmak ister, hem dün bana beni tanımak istediğini söyledi. Arkasından da "insan evlenmeyi düşünüyorsa bu insanı tanımalı" dedi. Ne demek bu? Eda bir kahkaha daha attı: - Bu ne demek mi? Bence haklısın ablacığım, bu bir evlenme teklifi... Hahhahhahh! Seda sinirlenmişti. Kızgınlıkla süzdü kardeşini. Sonra öfke ile soludu: - Sen zaten hep böylesin, hiçbir zaman romantik duyguların ne olduğunu bilemedin. Hep kendi katı kurallarınla baktın her şeye... Sonunu merak ediyorum senin gerçekten... Hayatın boyunca sevgi nedir bilemeyeceksin. Eda içinde bir sızı duydu bu sözlerden sonra, ama belli etmedi. - Bence akılsızca davranıyorsun. Benden söylemesi... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.