Bir kuğu gibi süzüldü araba...

A -
A +

Son derece lüks bir spor arabanın önünde durdu Zühal. Sarı saçlarını havalı bir hareketle arkaya attı: - Nereye gidiyoruz? Bildiğin sakin bir yer var mı? Selim gözlerini arabadan alamıyordu. Spor, son model kırmızı bir Alfa Romeo'ydu. - Araban güzelmiş... Başını salladı Zühal: - Evet, daha bir aylık falan. Eskisi de Alfa Romeo'ydu. Ama o iki model eskiydi. Başka araba kullanmıyorum. Bunun ayrı bir heyecanı oluyor. Evet, nereye gidiyoruz? Selim omuzlarını kaldırdı: - Boğaza gidelim. Aşiyan'a... Zühal gülümsedi: - Tamam, atla o zaman... Bir yayla gibiydi arabanın içi. Ön paneldeki teknik donanım insanı hayran bırakıyordu. Arabayı çalıştırdı Zühal. Hiçbir sarsıntı bile duyulmadı. Adeta bir kuğu gibi süzüldü araba. Selim yanı başındaki bu zenginliği gıpta ile izliyor gibiydi. Zühal yan gözle baktı genç adama: - Sözlün mü nişanlın mı her neyse, duymasın. Ben olsam kıyameti kopartırım. Selim daldığı hayallerden sıyrılıverdi bir anda. Gözlerinin önünden siyah bir bulut geçti: - Neden durup durup bu konuyu açıyorsun? Biz sözlüyüz ama öyle aman aman bir şey yok ortada. Özlem benim lise arkadaşım. Birlikte okuduk aynı okulda. Ben ondan iki sınıf büyüktüm. Öyle tanıştık. Sonra aileler falan tanışınca bir anda kendimi böyle bir konumun içinde buldum. Daha ciddi bir şey yok ki... Arkasına yaslandı. Gözlerini kısarak konuşmaya devam etti: - Hem biliyor musun, bu birlikteliğin hesabını hiç yapmadım kafamda. Şimdi bazı şeyleri düşününce tereddütler yaşamıyor değilim hani... Biz hiç tanımıyoruz ki birbirimizi. O mesleğine tutkun. Varı yoğu hastane! Bu ileride de böyle olacak. Oysa ben bana düşkün, hayatında öncelikli olarak benim geldiğim bir kızla hayatımı birleştirmek isterim. Zühal gözlerini yoldan ayırmadan cevap verdi: - Yani sen şimdi bu birliktelik yürümeyecek mi demek istiyorsun? - Ne dediğimi bilmiyorum. Beynimin içinde duran ama dışarı çıkarmaya bugüne kadar cesaret edemediğim şeyler bunlar. Aniden dökülüverdim işte... Zühal bir kahkaha attı: - Vay canına... Desene konuşacak çok enteresan şeyler var seninle... Her ikisi de gülümsediler. Beşiktaş'ı geçmişler, sahil yolundan Boğaza ilerliyorlardı... DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.