"Bir misafirin daha var anne!"

A -
A +

Zeynep hasret ve heyecanla sarıldı kötürüm kadının boynuna. Başını onun göğsüne yaslayıp ağlamaya başladı. Herkes nefesini tutmuştu o anda. Cemile Hanım hayatında hiç yaşamadığı bir mutluluğu yaşıyordu. Birden gözleri kapıda bekleyen diğer misafirlere ilişti. Asuman Hanımı gördü önce. Kadın birkaç adım yaklaştı: - Ben Zeynep'in halasıyım Cemile. Zeynep de ayağa kalkmıştı. Gülümsedi halasının omzuna elini atarak: - Bana senin yokluğunda annelik yapan insan anne. Halam... Bana bütün gerçeği o anlattı. Kerim Amcamın yaptıklarından o da nasibini almış biri. Arkasını döndü ve Ozan'ın elinden tutup öne doğru çıkardı: - Bu da Ozan. Benim nişanlım anne. Münevver annenin oğlu. Biz sınıf arkadaşıyız üniversiteden. Ne kadar yakınımdaymışsın anneciğim... Cemile Hanım şaşkınlık üzerine şaşkınlık yaşıyordu. Münevver Hanıma döndü: - Münevver... Allah'ın büyüklüğünü anlayabiliyor musun? Münevver Hanım başını salladı "evet" anlamında. Gülümsüyordu. Ozan da saygıyla öptü hasta kadının elini. Bir anda etrafı doluvermişti Cemile Hanımın. Zeynep yutkundu ve hafifçe öksürdü: - Anne, bir misafirin daha var... Cemile Hanım kızına döndü. Gözleri büyümüştü. Onun sözlerinin gerisini getirmesini bekledi heyecanla. - Bu senin için çok önemli bir konuk... Arkasını dönüp salon kapısında bekleyen Selim'e elini uzattı: - Gel baba... Cemile Hanım yutkundu. Yüzü allak bullak oldu bir anda. Boğuk bir sesle fısıldadı: - Selim! - Cemile... Koşar adımlarla geldi Selim tekerlekli sandalyenin yanına. Ellerini tuttu hasta kadının: - Seni çok ama çok özledim Cemile... Güçsüzlüğüm için beni affet... Olanlarda benim de payım büyük. Giden değerleri geri getiremem; ama bundan sonrası... Bundan sonrası için canımı koyarım ortaya. Suzan ve Münevver Hanım geriye çekilmişler, ağlayarak izliyorlardı bu manzarayı. Cemile Hanımın dudakları titredi: - Kader bu Selim kader... Dur da bakayım sana... Adam bir adım geri çekildi. Gülümsedi Cemile Hanım: - Hiç değişmemişsin Selim. Biraz yıpranmışsın o kadar... - Sen de Cemile... Sen de hâlâ çok güzelsin... Zeynep sevgiyle sarıldı ikisine de: - Benden daha mutlu bir insan olamaz artık... Yavaşça başını öne eğdi: - Ne acıdır ki bu mutluluğu yaşamak için bir hayatın bitmesi gerekiyormuş. O anda herkesin kolay elde edemeyeceği bir mutluluk ve sevinç yaşıyorlardı. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.