Funda gözlerini kısarak tekrarladı sorusunu? - Kiminle evleniyorsun baba? - Şey kızım, eğer kabul ederse Handan Hanımla evlenmek istiyorum. Onu siz de tanıyorsunuz. Seviyorsunuz da, son derece hanımefendi ve iyi kalpli bir kadın. Fulya ellerini çırptı: - Yaşasın Handan Teyzeyi çok seviyorum ben! Funda ise yüzünü buruşturdu: - Annemin yerine gelebilecek kimseyi düşünemiyorum ben. Bir yabancının bu evde işi yok! Faruk kaşlarını çattı: - Kimse annenin yerine gelmeyecek. Annen bizim başımızın tacı ve yüreğimizde biz var olduğumuz sürece hep var olacak. Ona anne demek zorunda değilsiniz. Funda tiz bir sesle haykırdı: - Bir de anne mi diyecektim? Baba, sen kararını vermişsin, bize laf olsun diye soruyorsun. Söylerlerdi de inanmazdım, insanlar her şeyi çok çabuk unutuyorlarmış. Yanmalar yakılmalar hep geçiciymiş... Vay gidene! Faruk sinirlenmişti kızının bu küstahça konuşmalarına. Sesi sertleşmişti: - Babanla konuştuğunu unutma, ben bir şey anlatmaya çalışıyorum. Bunun anneni unutmakla bir ilgisi yok. Bunun farkına varacak yaştasın. Benim yaşadıklarımı anlamanı beklemiyorum senden ama dediklerinden birine katılıyorum. Ben kararımı gerçekten verdim ve bugün bu teklifi Handan Hanıma da yaptım. Onun cevabını bekliyorum. Sizi sadece haberdar ediyorum. Eğer bana ılımlı yaklaşma olgunluğunu gösterseydin enine boyuna konuşur irdelerdik. Ama bu tavırla seninle bir şey konuşup yorumlamaya gerek olmadığını düşünüyorum. Bana masal kahramanlarındaki öksüz kız tiyatrosunu oynama lütfen! Funda babasının ağır sözlerinden çok etkilenmişti. Ağlamaya başladı ve hızla odadan çıktı. Faruk küçük kızının başını okşadı: - Umarım sen ablan gibi düşünmüyorsundur. Fulya babasının göğsüne dayadı başını: - Ben Handan Teyzeyi çok seviyorum baba, onu anneme benzetiyorum. Sanki onun gibi kokuyor. Ben çok sevindim bu kararına... Faruk sarıldı kızına. Funda'nın tepkisinden çok etkilenmişti. Ama asla ona taviz vermeyi düşünmüyordu. Kızının elinden tuttu: - Haydi inip yemeğimizi yiyelim. Odadan çıktıkları zaman Funda'nın odasından yükselen hıçkırıklar duyuluyordu. Sıkıntıyla yüzünü buruşturdu Faruk. Problem yaşayacağını anlamıştı... > DEVAMI YARIN