"Bir yuva kurmanın zamanı geldi kızım"

Cevdet Bey kapıdan girer girmez kollarına atılan Bahar'ı sevgiyle kucakladı: - Benim güzel kızım? Nasıl geçti bakalım tatil? Eğlendiğini biliyorum. Bir de arkadaş bulmuşsunuz ha? Bahar irkildi: - Nereden biliyorsun? Cevdet Bey bıyık altından güldü: - Müsaade et o kadar olsun. Benim her yerde gözüm kulağım olduğunu unuttun galiba? Genç kız dudaklarını ısırdı: - Evet, orada bir gençle tanıştık. Çok terbiyeli, son derece efendi bir genç. Bize çok yardımcı oldu. Gezdirdi, rehberlik yaptı. Adı Nejat. Tanımanızı isterim. O kadar düzgün bir çocuk ki... Cevdet Bey başını salladı: - Öyleymiş. Güvenilir bir genç olduğunun teminatını verdiler bana. Bırak şimdi onu, hayatından memnun musun? Hani Özlem nerede? Bahar bir kahkaha attı: - Nerede olacak, uçağın verdiği korkudan arınmak için evine gitti. Yorgun ve uykusuzmuş. Hâlbuki dün gece geç yatmadı. Ama korku işte, elinde değil kızın, ödü patlıyor uçaktan. Kamuran Hanım telaşlı bir şekilde araya girdi: - Haydi, sofraya oturalım artık... Birlikte yemeklerini yediler. Sofra Bahar'ın sevdiği yemeklerle donanmıştı. Cevdet Bey her zamanki gibi biraz fazla kaçırınca sofradan kalkar kalkmaz ayak işlerine bakan hizmetkâr kıza seslendi: - Şengül, kızım, bize sade bir kahve yapın bakalım. Başka türlü hazmedilmez bu. Emine Hanım yine döktürmüş maşallah. Kamuran Hanım artık konuya girmenin zamanı olduğunu düşünerek söze başladı: - Bahar, önümüzdeki hafta yemeğe misafirimiz olacak. Ünlü armatör İhsan Beyle hanımı. Seninle tanışmak istiyorlar. Bahar şaşırmıştı. Kendisinden onca yaş büyük insanların kendisiyle neden tanışmak istediklerini anlayamamıştı: - Aaa, ne istiyorlar benden, yaşıtım değiller ki... Kamuran Hanım bilmiş bir şekilde gülümsedi: - Bir oğulları varmış Amerika'da okuyan. Birkaç ay içinde dönüyormuş, okulunu bitirmiş. Seni geçenlerde gittiğimiz kokteylde görmüşler, çok beğenmişler. Herhalde görücü gibi gelecekler. Eee, zamanı geldi artık kızım, okulunu bitirdin. Bundan sonra yuvanı kuracaksın. Bahar donmuştu âdeta. Buz kestiğini hissetti. Bir el yüreğini bütün gücüyle sıkıyordu sanki... > DEVAMI YARIN