"Böyle utanmazlık görmedim ben!.."

A -
A +

Nermin sinirli bir şekilde haykırıyordu salonun ortasında: - Gelmiş benden hesap soruyor, bütün her şeyin benim üzerime yapılmasını hazmedememiş tabii, mahkemeye vereceğim hepinizi diye bağırıyor. Böyle utanmazlık görmedim ben! Arif Sıtkı Bey şaşkındı. Oğlunun böyle bir davranışta bulunacağını asla tahmin bile edemezdi. Yan gözle karısına baktı. Müberra Hanım da durumu anlamaya çalışıyor, ama o da bakışlarındaki hayreti gizleyemiyordu. Nermin durmadan söylendi. Anlattıklarının hepsi kendi yorumlarıydı. Sonunda yorulmuş olacak ki son noktayı koydu: - Benden söylemesi, bu yarından sonra hepimizi mahkemeye de verir, gelip gırtlağımıza da çöker "para, para" diye... Bu sözlerden sonra son derece öfkeli bir şekilde odadan çıktı. Kapının ağzında bekleyen Hatice'yi görünce gözleri şeytani bir zekâ ile parladı: - Bilip bilmez konuşursan seni de mahvederim kadın! Bilmiş ol! Ağzını açmayacaksın. Yoksa pılını pırtını topla defol bu evden. Hiç beklemeden hem de, hemen! Hatice onurlu bir şekilde başını kaldırdı: - Ayrılıyorum efendim. Merak etmeyin. Bu sözlerden sonra salona girdi arkasına bakmadan kapıyı kapattı. Arif Sıtkı Bey ayakta duruyordu. Müberra Hanım ise her zamanki koltuğundaydı. Hatice sessizce yaklaştı: - Hanımefendi, beyefendi, bir maruzatım vardı. Ben uygun görürseniz işi bırakmak istiyorum. Arif Sıtkı Bey gözlerini açtı: - Hatice? Doğru mu duydum? Başını salladı emektar yardımcı: - Evet beyim, yoruldum artık. Çok yoruldum. Küçük bir ev aldım sayenizde biliyorsunuz. Oraya yerleşip emekliliğimi yaşamak istiyorum. Lütfen bana izin verin. Müberra Hanım çok konuşmayan, genelde kararlara çok müdahale etmeyen kendi halinde bir kadındı ama zeki bir kadındı. - Ne oldu Hatice, Nermin bir şey mi yaptı sana? Başını iki yana salladı emektar yardımcı: - Beni mazur görün hanımım. Arif Sıtkı Bey omuzlarını kaldırdı: - Mademki öyle istiyorsun, öyle olsun Hatice. Sen bilirsin. Ben gereken işlemleri yaparım. Hatice sevinçle ikisinin de elini öptü. Sonra geri çekilip yutkundu: - Bir de bilmeniz gerek. Ömer Bey dün geldi ama küçük hanımın anlattığı gibi olmadı. Sizin mali zorluğunuzu duymuş, yapabileceğim bir şey var mı diye gelmiş. Ama Nermin Hanımın yüzünden kavga ettiler. Çok sinirli gitti küçük bey... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.