Fikret arabasını Şemikler ayırımından Cumhuriyet Mahallesine doğru kırdıktan sonra nişanlısına döndü: - Adamın halini görecektin, nasıl panik içinde... Çok bağlandı bu kıza... İnanmıyorum doğrusu. Bizim Onur'un böylesine çarpılacağı, bu kadar âşık olacağı hiç aklıma gelmezdi. Sevgi saatine göz attı: - İyi de bu kız neden birden ortadan kayboldu. Midem bulandı benim bu işten Fikret. Eğer ailesinin başına, kendi başına bir şey gelmiş olsaydı mutlaka duyulurdu. Kötü bir şey, Aylin'in inisiyatifi dışında bir şey mutlaka ama mutlaka duyulurdu. Bu bence Aylin'in bilinçli yaptığı bir şey... Fikret bir taraftan dikiz aynasıyla arkasından gelen arabayı kontrol ederken bir taraftan da Sevgi'ye cevap verdi. Direksiyonu Aylin'in oturduğu sokağa kırmıştı. - Göreceğiz... Evin önünde park ettiler. Fikret mavi boyalı eve baktı. Işık vardı içeride. Nişanlısına döndü: - Sen git Sevgi. Benim gitmem yakışık almaz şimdi. Sevgi hemen atladı arabadan. Kapıyı çalıp beklemeye başladı. Dışarıda insanın etini yakan bir ayaz vardı. Çok geçmeden ayak sesleri duyuldu içeriden. Kapı aralandı ve Aylin'in yeşil gözleri hayretle açıldı Sevgi'yi görünce: - Aaa, Sevgi!.. Çok şaşırdım! - Şaşırırsın ya!... Ben böyle sürpriz yaparım işte... Nerelerdesin kız? Bu sırada Hayriye Hanım başını uzatmış gelenin kim olduğuna balkıyordu. Aylin gülümsedi: - Bir arkadaşım anne... - Hoş geldin kızım, girsene içeri! Sevgi saygıyla gülümsedi: - Girmeyeyim, nişanlım arabada bekliyor. Aylin'e döndü: - Fikret getirdi beni. Dışarıda., müsaitsen iki dakika gel arabaya konuşalım... Aylin hemen üzerine kabanını aldı ve arabaya doğru yürüdü hızlı adımlarla. Sevgi zaten üşüdüğü için çoktan binmiş ellerini ovuşturuyordu: - Adamı yakıyor resmen ayaz! İklimler de değişti artık... - Merhaba Fikret! Fikret, Sevgi'yi dinlerken Aylin'in de arkaya bindiğini fark etmemişti. Hemen döndü: - Merhaba Aylin. Nasılsın? Aylin merakla sordu: - Hayırdır çocuklar bu ani ziyareti neye borçluyum ben? Fikret dudaklarını ısırdı. Bu kızla konuşurken kelimelerini seçmesi gerektiğini düşünüyordu. - Onur aradı Aylin, sana ulaşamıyormuş. Telefonun kapalıymış. Merak içinde. Hastaneyi aramış, raporlu olduğunu söylemişler. Aylin başını kaldırdı ve sakin bir tavırla cevap verdi: "Raporlu falan değildim, ben öyle söylettim!.." > DEVAMI YARIN