"Bu iyiliğinizi unutmayacağım"

A -
A +

Buca Kadın Sığınmaevi bahçe içinde iki katlı beton bir binaydı. Alt katta idare bölümü, yemekhane ve oturma salonu bulunuyordu. Üst katta ise yatakhaneler vardı. Sığınma evinin müdürü İrfan Bey uzun boylu, çıkık elmacık kemikli, gözlüklü, beyaz saçlı bir adamdı. Temiz bir yüzü vardı. Sibel Hanımı görünce sevinçle ayağa kalktı: - Ooo, Sibel Hanım hoş geldiniz. Özlettiniz kendinizi... - Haklısınız İrfan Bey, epeydir gelemedim. Size yeni bir misafir getirdim. Bu hanım Nihal Demir. Buraya yerleştireceğiz kendisini. Evraklarını getirdim. Mümkünse girişini yapalım. İrfan Bey Sibel Hanımın bir adım arkasında duran genç kadına baktı ve gülümsedi: - Hoş geldiniz kızım. Ben şimdi girişi yapar sana odanı gösteririm. Umarım rahat edersin. Yatakhane olarak kullanılan odalar beşer kişilikti. Bütün yatakların baş ucunda birer komodin bulunuyordu. Ayrıca kapının yanındaki duvarda beş kapılı demir bir dolap vardı. Odada iki yatak boştu. İrfan Bey kapının kenarındaki tertemiz çarşaflarla örtülmüş boş yeri işaret etti: - Senin yerin burası kızım. Dolaplardan boş olanı da kendine al. Sabah kahvaltı yedi buçukla sekiz buçuk arası. Öğlen yemeği on iki, akşam yemeği de yedide. Bir ihtiyacın olursa bana gel. Nihal memnun bir ifade ile baktı etrafına. Oda sakinleri olan üç kadın meraklı bir şekilde bakıyorlardı yeni gelen oda arkadaşlarına. İrfan Bey devam etti: - Oda arkadaşlarınla tanışırsın. Diğer kadınlara döndü: - Nihal Hanım yeni arkadaşınız. Haydi bakalım hanımlar, kolay gelsin size. Sibel Hanım da herkesle vedalaşıp tam odadan çıkarken Nihal atıldı: - Sibel Abla! Kadın durakladı, Nihal'in yüzüne baktı merakla. Nihal onun yanına yaklaştı ve minnetle fısıldadı: - Bu iyiliğinizi hayatımın sonuna kadar unutmayacağım. Allah sizden razı olsun. Hayatımda ilk defa şansım yüzüme güldü sizin sayenizde... Sibel Hanım gülümsedi, elini uzatıp onun omzunu okşadı: - Bunları düşünme şimdi. Dinlen. Epey yorgunsun. Unutma, kendini biraz toparladıktan sonra bana gel. Bir iş bakalım senin için. Hayatını düzene sokman gerekli. Biliyorsun burada ömür billah kalamazsın. Seni hayata kazandırdıktan sonra senin gibi mağdur olan bayanlara yer açılması lazım. Nihal başını salladı: - Biliyorum Sibel Abla, elimden geleni yapacağım... Müdür Bey ve Sibel Hanım odadan çıktılar. Nihal çekingen tavırlarla kendisine gösterilen yatağın ucuna ilişti. Hemen yanındaki yatağın sahibi olan şişman, kırk beş yaşlarındaki kadın dikkatle baktı onun yüzüne: - Geçmiş olsun kızım, koca dayağı mı seninki de? - Nihal yutkundu: - Hayır, ben... Benim kimsem yok... Kadın "yazık" der gibi başını eğdi. Nihal uzanıp gözlerini kapadı. Yorgunluktan kımıldayacak hali yoktu... > DEVAM YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.