Serdar boş gözlerle bir süre baktı Sibel'in yüzüne. Sonra derin bir nefes alarak arkasına yaslandı: - Annemin ilk eşi mi? Annem evli miydi daha önce? Sibel yutkundu: - Bak Serdar, senin mantığına, anlayışına ve içinde bulunduğun duruma inanarak anlatıyorum bunu. Annen çok zor günler yaşadı oğlum. Uzun süren tedavilerden geçti. Bu konunun yeniden açılması onun ruh sağlığı açısından ikinci bir yıkım yaşaması demektir. Bu aramızda kalacak ve bu meseleyi biz seninle halledeceğiz. Annene duyurmamamız lazım. Çok çabalar sarf ettik onun için. Evet annen, Turgay'la evliydi. Çok kötü bir ayrılık süreci yaşadılar. Sana başından anlatayım... Öne doğru eğildi. Sakin bir şekilde olanı biteni anlattı Serdar'a. Genç adam hayretler içinde dinliyordu Sibel'i. Kadın sözlerini bitirince başını sallayarak arkasına yaslandı: - Sonuçta bu adamın bir kere daha annenin karşısına çıkması demek annenin bütün dengelerinin altüst olması demek. Anlıyorsun değil mi oğlum? Serdar yutkundu: - Yani asıl mesele annem ha? Seninle bir ilgisi yok. Sibel başını iki yana salladı: - Hayır, o resimde hepimiz varız. Herhalde anneni tanıdı. Ayrılıktan sonra evlendiğini duymamıştım ama. Demek ki yeniden evlenmiş. Sibel her şeyi anlatamamıştı. Turgay'ın Serdar'ın öz babası olduğu gerçeğini söylemeye cesaret edememişti. Bu hem Coşkun'a, hem Serdar'a haksızlık olacaktı. Zamanında Alev'le bu konuyu çok konuşmuşlardı. Sibel arkadaşına Serdar büyüdüğü zaman hakikati anlatması gerektiğini söylemişti ama Alev asla razı gelmemişti. Hiçbir şartta öğrenemezdi Serdar. Çünkü doğum olduğu zaman Alev ve Coşkun, kağıt üzerinde de olsa evliydi. Bebek doğuca, doğum kayıtlarına baba adı Coşkun olarak geçmişti. Bunu bilen sadece kendileriydi. Sibel, Alev, Coşkun, Muhittin Bey ve Leman Hanım. Onlar da bu sırrı kendileriyle birlikte mezara kadar götüreceklerdi. Sibel böylesine büyük bir yalanı asla açıklayacak kişi olamazdı. - Bu kızdan umudunu kes Serdar. Aileni itersin, onları karşına alırsın. Ne baban kaldırabilir bunu ne de annen. Pelin'i de babasından ayıramazsın. Unutmak zorundasın oğlum. Annene zamanında dünyayı zindan eden bir adamın kızıyla nasıl bir hayat geçireceksin sen? Bu adam her an karşında olacak. Aklını başına topla Serdar. Bu meseleyi hiç deşmeden kapatalım. Annenlere de bir şey söylemeyelim. Sen makul ve anlayışlı bir gençsin oğlum. Yüreğine taş basacaksın belki ama herkes için en hayırlısı bu. Serdar gözlerinden süzülen iki damla yaşı usulca silerken yüreğinin acısını hissediyordu... DEVAMI YARIN