"Bu kızın bu evden gitmesini istiyorum!"

A -
A +

Haydar Bey elini kaldırdı: - Sabret yavrum... Senden şu anda bunların hiçbirini düşünmeni istemiyorum. Sadece derslerine çalış ve bu işi başar. Biraz sabır. Şevval verilen mesajı almıştı. Gülümseyerek başını salladı. Haydar Bey yavaşça kalktı ayağa: - Bir ihtiyacın olursa Dürüye'ye söyle, o halleder. Bu sözlerden sonra genç kadının başını okşadı şefkatle ve odadan çıktı. Şevval bir süre düşündü. Haydar Beye samimi bir şekilde söylemişti içindekileri. Bu eve geldikten hemen sonra kocasıyla arasına sanki kilometreler girmişti. Bir haftadır aynı evde olmalarına rağmen yüzünü bile görmüyordu genç adamın. Bazen odasından sesini duyuyor ve ses kulaklarında çınladığı zaman tedirgin oluyor, ürperiyordu. Böyle bir evlilik olamazdı. Perihan Hanımın yüzünü de görmemişti epeydir. Sanki lüks bir hapishaneye kapatılmış gibiydi. Derin bir nefes aldı. Haydar Beye güvenmekten başka çaresi yoktu. Şevval odasında bu düşünceler içindeyken Perihan Hanım kalkmıştı. İpek sabahlığını savurarak salona girdi. Kocası kahvaltı ediyordu. Karşısındaki sandalyeyi çekip oturdu: - Haydar konuşalım! Yaşlı adam başını kaldırdı: - Dinliyorum, ama bana bu serseri oğlunun savunmasını yapacaksan kalbini kırarım. Bana onun hakkında tek kelime etmeyeceksin. Perihan Hanım yutkundu: - Ben ondan değil ötekinden bahsedecektim. Bu kızın bu evden gitmesini istiyorum. Gözümün önünde görmek istemiyorum. Ne sıfatla burada oturuyor hâlâ? Haydar Bey çayından bir yudum aldı ve sakin bir tavırla cevap verdi: - Gelinimiz sıfatıyla Perihan Hanım. Yasal olarak o Tamer'in karısı. Bunu anlamayacak kadar aptal olamazsın. Perihan Hanım sert bir hareketle başını kaldırdı ve gözlerini kıstı: - O benim oğlumun hiçbir şeyi değil. Bu evden gitsin. Haydar Bey son lokmasını da bitirmişti, ayağa kalktı ağzını peçeteyle silerek: - O senin oğlunun karısı. Bana ikaz etmedi deme. Ben Tamer'e gerekeni söyledim. Ama hiç kaale bile almadığının farkındayım. Sırtını kime dayadığını da biliyorum. Hiçbir taraftan tutar yeriniz yok Perihan. Eğer o kızı rahatsız edecek bir tek şey yaparsanız karşınızda beni bulursunuz. Ben Allah'tan korkarım hanımefendi. Günahsız bir yavrunun vebalini taşıyamam. Perihan Hanım öfkelenmişti: - O zaman al götür başka yerde bak. Beni de oğlumu da rahatsız ediyor onun varlığı. Haydar Bey acı bir bakışla süzdü karısını. Hiçbir şey söylemeden salondan çıkıp gitti... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.