Nermin o gün son derece öfkeliydi. Daha fazla üsteleyememişti. Babasının sert ve kesin konuşması karşısında susmayı tercih etmişti ama yine de fırsatını buldukça Ömer'in yanlışları hakkında konuşmaktan geri durmuyor, her fırsatta onun yaptıklarının affedilemez şeyler olduğunu tekrarlıyordu... Arif Sıtkı Bey kahvaltıdan sonra fazla oyalanmadan çıkıp şirkete gitti. Müberra Hanım ise her zamanki gibi kahvesini alıp heyecanla takip ettiği diziyi izlemek üzere televizyonun karşısına geçti. Nermin, Mert'in kahvaltısını bitirmesini bekledi ve oğlunu bakıcısına teslim ettikten sonra salondan çıkıp mutfağa gitti. Ne Müberra Hanımın, ne de Nermin'in pek âdeti değildi mutfağa gitmek. Çok nadir olarak girerlerdi. O da bazen bir şey sormak, bir şey istemek içindi. Hatice yemeklerde yardımcı olan diğer görevliyle birlikte o günün menüsü üzerinde konuşuyordu. Nermin'i görünce doğruldu ve saygıyla selamladı: - Buyurun küçük hanım, bir arzunuz mu var? Nermin gözlerini kıstı: - Sana babam mı söyledi onun evine gitmeni? Hatice dudaklarını ısırdı: - Ömer Bey beni davet etmişti. Ben de bu daveti babanıza ilettim. O da derhal gitmemi emretti. Ben de gittim. Nermin alaycı fakat öfkeli bir tavırla: - Senin de canına minnet tabii. Hatice derin bir nefes aldı. Bu söze cevap vermedi. Sadece bir kez daha vurgulamakla yetindi: - Ben bana söyleneni yaptım. Nermin iyice sinirlenmişti: - Gelip babama olur olmaz şeyler anlattın tabii. Hatice yutkundu: - Ben gördüklerimi anlattım. Ömer son derece mutlu, çok tatlı bir karısı var hayatlarından memnunlar. Eşi iyi bir kız. Becerikli. Okumuş. Nermin âdeta feryat etti: - Yeter, küstahlaşma! Senin iyi dediğin kim bilir nasıl bir kadındır! Hepsinin gözü paramızda. Hatice Hanım masaya dayandı. Cevap vermemeyi tercih ediyordu. Arif Beyin kızına olan zaafını bildiği için dikkatli davranmak zorundaydı. Yoksa bunca yıllık işinden olabilirdi. Nermin sinirli bir şekilde parmağını salladı: - Bundan sonra Ömer denilen o adamla ilgili bir tek haber götürür getirirsen burada hayatın biter. Ben bir şekilde bitiririm seni. Bilmiş ol! Hatice irkildi. Gözlerini açarak baktı karşısındaki genç kadına. Bu nasıl bir hırstı? Bu nasıl bir kindi böyle! Ama bildiği bir gerçek Nermin'in dediğini yapacak güçte olmasıydı... DEVAMI YARIN