Kamil Bey havalanan uçağın arkasından üzüntülü gözlerle baktı gözden kaybolana kadar. Biraz önce yolcu etmişti oğlunu. Cüneyt hazırlıklarını yıldırım hızıyla tamamlamış ve pasaport işlemlerini halledip vizesini aldıktan sonra biletini almış ve sonunda uzaklara uçup gitmişti. Kamil Bey onun bir daha dönmeyeceğini biliyordu. İçinden gelen bir his oğlunu uzun yıllar boyunca görmeyeceğini söylüyordu. Uçak bulutların arasında kaybolduktan sonra omuzları çökmüş bir halde arabasına doğru yürüdü. Şoförü Rasim hemen kapıyı açtı ve; - Allah kavuştursun efendim, diyerek onun arabaya binmesine yardım etti. Kamil Bey gülümsedi: - İnşallah Rasim, inşallah kavuşturur... Yol boyunca düşünceliydi Kamil Bey. Avukat Feridun Beyin boşanma haberini verdiği günden beri vicdanıyla hesaplaşıyordu. Hiç görmediği, hiç tanımadan reddettiği Saadet için azap çekiyordu. Avukatın söylediklerinden etkilenmişti. Sert bir insandı ama yüreğinin bir yerlerinde gizlediği bir kırılganlık, bir yumuşaklık vardı. Bu duygularının varlığını kendisi bilir ama ortaya çıkmasına asla izin vermezdi. Onu en iyi tanıyan kişi olan rahmetli eşi eğer sağ olsaydı mutlaka bütün bu yaşadıklarını çok daha kolay aşabilecekti... Yol boyunca hiç ağzını açmadı. Zaman zaman duyduğu vicdan azabı yoğunlaşıyordu. Yine öyle anlardan birini yaşıyordu. Ani bir kararla şoförüne seslendi: - Feridun Beyin yazıhanesine gidelim Rasim. Şoför hemen manevra yaptı ve sağ tarafa döndü. Feridun Bey çıkmak üzereydi. Çantasını hazırlamış, pardösüsünü giyiyordu. Kamil Beyi karşısında görünce şaşırdı: - Beyefendi, şeref verdiniz, zahmet ettiniz, bir şey varsa ben gelirdim sizin şirkete. - Bekleyecek zamanım yok Feridun. Seninle konuşmak istediğim bir şey var... - Buyurun efendim, emredin... Kamil Bey koltuklardan birine oturdu: - Şu kız... Bizim oğlanın boşandığı kız. Neydi adı, Saadet mi? Feridun Bey başını salladı: - Evet efendim Saadet Çelik. Yaşlı adam başını salladı: - Hah! İşte o, bana o kız hakkında bilgi topla Feridun. Kendisi fark etmesin, kimdir, ne yapıyor, nasıl yaşıyor, hakkında her şeyi bilmek istiyorum. Bu ikimizin arasında kalacak bir sır olacak. Feridun Bey gözlerini kıstı: - Hiç merak etmeyin efendim. Hemen size istediğiniz bilgileri getireceğim. Geçen gün adliyeden bir arkadaşa rastladım. Aklıma gelmişken sorayım dedim. Boşanma ilamını almış kendisi. Sanıyorum yine aynı yerde oturuyor. Ben hemen ilgilenirim bu konuyla... Kamil Bey kalktı yerinden: - Tamam Feridun. Bana bütün öğrendiklerini bildir. Başka bir şey söylemeden çıktı yazıhaneden. Feridun Bey arkasından baktı yaşlı adamın. Omuzları çökmüş görünüyordu. Bir bitkinlik vardı üzerinde. Başını iki yana salladı avukat. Hayat çok garipti gerçekten... > DEVAMI YARIN