"Bundan sonra birlikte yaşayacağız"

A -
A +

Müberra Hanım ve Arif Sıtkı Bey Arzu'nun gösterdiği odanın kapısının önünde ağlamaklı bir şekilde duruyorlardı. Genç kadın gülümsedi: - Buyurun, burası sizin odanız. Bundan sonra burada, hep birlikte yaşayacağız. Torununuz da yanınızda olacak. Bana tecrübelerinizle yardımcı olursunuz Müberra Anne. Buna ihtiyacım var. Siz de babamla vakit geçirirsiniz. Burası sizin kendi eviniz, kendinizi asla misafir gibi hissetmeyin. Arif Sıtkı Bey gözlerinden süzülen yaşları elinin tersiyle sildikten sonra dudaklarını ısırdı: - Ben nasıl bir yanlış yaptım böyle kızım? Bizi yürekten affettin değil mi? Arzu yutkundu: - Ne olur, artık bunlardan bahsetmeyin. Ben hiçbir şey hatırlamak istemiyorum. Hatırlamak istediğim sadece o çok mutlu günlerim. Siz bana hayatımın en güzel anlarını yaşadığım sevgili eşimi verdiniz. Onun anne ve babasısınız. Oğlumun ailesisiniz. Ben hâlâ sizin soyadınızı kullanıyorum. O yüzden olumsuzlukları bırakın bir kenara ve düşünmeyin. Geriye dönüp bakmak bize bir şey kazandırmayacak. Bakın, Allah'a şükür durumum iyi, güzel kazanıyorum. Hepimize yeter. Bu ölümlü dünyada önemli olan karnımızın doyması, sağlık ve huzur değil mi? Haydi, yerleşin odanıza. Ben de yardım edeceğim. Yarın size bir dolap alırız. Elbiselerinizi koyarsınız. Bundan böyle birlikteyiz. Kadim Efendi gururla gülümsüyordu kızını dinlerken. Arif Sıtkı Bey dönüp ona baktı: - Gözümde kocaman bir adamsın Kadim. Böyle bir evlat yetiştirmek her babaya nasip değildir. Bak ben onu beceremedim. Ömer'im pırlanta gibiydi ama onu da harcadım. Ötekisi ise evlat değil sinsi bir yılanmış... *** Yaşlı karı koca gelinlerinin evine yerleştikten sonra düzelmişlerdi. Müberra Hanım akşama kadar torunuyla meşguldü. Arif Sıtkı Bey ile Kadim Efendi ise birlikte zaman geçiriyorlar, memleket meselelerini tartışıyorlar, arada birlikte yürüyüşlere çıkıyorlardı. Arzu ise durmadan çalışıyordu. İşe başlayışından bir buçuk sene sonra Halkla İlişkiler departmanının başına müdür olmuştu. Hızla şirketin müdürlüğüne doğru ilerliyordu. Ömer ise büyüyor, Müberra Hanımın elinde sevgi dolu bir ortamda sağlıklı olarak yetişiyordu. Arzu zaman zaman Müberra Hanımı ve Arif Beyi alıp Ömer'in mezarına götürüyordu. Düzgün güzel bir hayat kurmuşlardı kendilerine. Arzu evin borcunu ödemiş, oğlunun tahsili için para bile biriktirmeye başlamıştı. Zaman hızla geçiyordu. Akıp giden zaman içinde yaşananlar bir yerlerde gizleniyor, ara sıra tek tek düşüncelerde kendini gösterip kimlerinde eski hesaplaşmalara, kimilerinde acı hatıralara dönüşüyordu. Ama artık ev halkından hiç kimse geriye dönük konuşmuyordu. Hele Nermin'den hiç bahsedilmiyordu. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.