"Bütün bunların sebebi o kız mı?"

A -
A +

Cüneyt yutkundu. Yan gözle baktı ablasına. Onun tek kaşını kaldırdığı zaman artık hiçbir şey dinlemeyeceğini biliyordu. Bütün gücünü toplayıp cevap verdi: - Ben kararımı verdim abla. Lütfen engel olmaya kalkmayın. Betül alaycı bir gülümseme ile baktı kardeşine: - Öyle mi? Demek kararını verdin Cüneyt! Peki bu kararın sana kaybettireceklerini biliyor musun? Babamın nasıl davranacağını, beni kaybedeceğini biliyor musun? Cüneyt yüzünü buruşturdu: - Yapmayın böyle abla, anlamaya çalışın beni. Hayatımı kendi istediğim gibi kurmak istiyorum. Bütün bunların sebebi seçtiğim kız mı? Onu tanımıyorsunuz bile, ne olduğunu, nasıl olduğunu, hiçbir şey bilmiyorsunuz... Neden böyle ön yargılı hareket ediyorsunuz? Betül arkasına yaslandı. Oldukça soğukkanlı görünüyordu. Evdeki diğer kişiler âdeta dillerini yutmuş gibi iki kardeş arasındaki bu konuşmayı dinliyorlardı. - Demek hayatını kendin kurmak istiyorsun? Peki bu hayatı neyle kuracaksın? Okul bitirmek bir işe yarıyor mu? O kadar kolay mı sanıyorsun? Sana elindeki değerleri veren insanlara karşı bir sorumluluğun yok mu? Cüneyt başını kaldırdı: - Benim kendime karşı sorumluluğum var, kendi kişiliğime karşı. Kendime saygım var, kararlarıma, istediklerime saygım var. Bana engel olamayacaksınız... Betül gözlerini kıstı, bir süre süzdü kardeşini, sonra iki elini dizlerine vurarak oturduğu yerden kalktı: - Söyleyecek bir şey kalmamış anlaşılan. Sen kendine saygı kazanmaya çalışırken aile değerlerini yitirmişsin demek ki, binlerce kilometre uzaktan gelen ablanı bile böyle karşıladığına göre... Cüneyt ağlamaklıydı: - Böyle yapma abla! Seni ne kadar sevdiğimi, sana ne kadar değer verdiğimi bilirsin. Ama beni en çok anlaması gereken insan sen iken böyle davranıyorsun, inanamıyorum... Betül Hanım çantasını almıştı: - Asıl inanamayan benim Cüneyt, bu kız her kim olursa olsun, senin aklını başından öylesine almış ki, gördüğüm kadarıyla hiçbir şeyin kalmamış. Bak oğlum, babamın bir mesajını ileteceğim sana, aklını başına toplamadığın sürece Cüneyt diye birini tanımıyor babam. Ne zaman ki külahını önüne koyup düşünür taşınır ve doğru kararı verirsin o zaman sana kucağımız açık. Başka türlü davranırsan yolun açık olsun. Bizden bir şey bekleme... Son sözümüz bu! Cüneyt dimdik duruyordu. Hiç cevap vermedi. Mahmut Bey ortalığı yumuşatmak için bir şeyler söylemek istediyse de Betül elini kaldırarak susturdu onu: - Mahmut Bey, hiçbir şey söylemeyin. Kendinizi bizim yerimize koyun önce, sonra karar verin. Nazan Hanıma döndü: - Sizlere rahatsızlık verdim, kusura bakmayın, her şey için teşekkür ederim. Kapıya doğru yürürken Cüneyt fırladı yerinden ablasını geçirmek için. Betül ise onu durdurdu: - Hiç gerek yok, senin için önemi olmayan insanlara yalandan saygı göstermene gerek yok!.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.