Bütün korkusu Alev'i kaybetmekti!

A -
A +

Turgay sigarasını söndürdükten sonra bir müddet daha durdu pencerenin önünde. Dışarıdan gelen temiz ve serin havayı ciğerlerine çekti. Sinirleri bozulmuştu. Alev'i ilk gördüğünde vurulmuştu. Onun kara gözleri, biçimli dudakları ve kendinden emin halleri âdeta büyülemişti genç adamı. Hele üniversite mezunu olduğunu öğrenince hayal kırıklığı ile birlikte daha çok düşmüştü gönlü. Bu işe başlarda olumsuz olarak bakıyor kahroluyordu. Ama zaman içinde genç kızın da kendisine meyli olduğunu görünce yeniden umutlanmıştı. Evlenmelerine Alev'in anne ve babasının şiddetle karşı çıktığını biliyordu. Muhittin Beyle ilk tanıştıkları gün neredeyse birbirilerini oracıkta mahvedecek iki düşman gibiydiler. Soru yağmuruna tutulmuştu Muhittin Bey tarafından. Hele hele yalnız kaldıkları zaman yaşlı adamın yanına yaklaşarak kulağına: - Kızımı nasıl geçindireceksin? Bir memur maaşıyla onun ihtiyaçlarını karşılayabilecek misin acaba? diye sorması nefretini katlamıştı. Bu konunun ortada olmasının nedeni Turgay'ın Alev'in çalışmasına asla taraftar olmaması yüzündendi. Muhittin Bey ise kızının onca tahsil gördükten sonra çalışmasını istiyordu. Turgay da bunun farkındaydı. Ama o işe diğer yönden bakıyor, Alev çalıştığı ve para kazandığı sürece onu istediği gibi kontrol altında tutamayacağına inanıyordu. Sonunda Muhitin Bey yenilmiş, istediklerinin hiçbiri olmamış ve söylediklerinin kelimesi bile kabul görmemişti. Ama o dönemde Turgay'a olan öfkesini hiç saklamaya gerek duymaması, genç adamı hep tedirgin etmiş, mümkün olduğunca kayınpederiyle bir araya gelmemeye gayret etmişti. Şimdi ise onu ve Leman Hanımı hayatından tümüyle çıkarmak istiyordu. Karısını asla onlara paylaşmak niyetinde değildi. Garip bir kıskançlığın pençesindeydi Turgay. Bunun adı ister aşağılık kompleksi olsun, ister hırçın bir sevgi olsun, ister marazlı bir aşk olsun, her neyse zarar verdiği tek kişi zavallı Alev'di. Fakat gözü dönmüş olan Turgay verdiği bu zararı görmüyor, çaresiz kaldığı durumlarda şiddete başvuruyor, kaba kuvvetle istediklerini yaptırmaya hakkı olduğunu düşünüyordu. Onun bütün korkusu Alev'i kaybetmekti... Anne ve babasına sık sık gittiği zaman bir şekilde onun fikrini çeleceklerini düşünüyordu. Eğer serbest bırakırsa dışarıdaki hayat cazip gelebilir, genç kızlığında yaşadığı bolluğu arayabilirdi. O zaman dışarıdan da uzak durması gerekliydi. Arkadaşlarıyla görüşmesini istemiyordu. Çünkü hepsi çalışan, para kazanan iş kadınlarıydı. Bu tür ilişkiler hep tehlikeliydi... Turgay asıl meselesinin güven meselesi olduğunun farkında bile değildi. Kendine güven, karısına güven, insanlara güven... Bunların hepsinden yoksundu genç adam. Korkularının içinde bunalıyor, kaçarak birçok şeyi halledeceğine inanıyordu. Başaramadığı zaman başvurduğu tek şey şiddetti. Bugün de karısına şiddet uygulamış, Alev'i tokatlamıştı. İplerin koptuğunun farkında bile değildi oysa... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.