Çaresiz ve mahcuptu...

A -
A +

Omuzlarını kaldırdı Gülay: - Hiç bilmiyorum anne, sormadım ama herhalde yok kimsesi. Yoksa o kadar zengin olan bir insan neden böyle bir tercih yapsın ki. Ama beyefendi bir adam. Görmüş geçirmiş belli. Saadet hiçbir şey söylemedi. Beyni Allak bullak olmuştu. Sessizce yemeğini yemeğe devam etti. *** Huzurevinin ana binası son derece modern ve temizdi. Saadet kapıdaki görevliye aradığı ismi nasıl bulacağını sordu. - Kimi aramıştınız efendim? - Kamil Şanlıdağ... Hangi blokta kaldığını bilmiyorum. Sadece adını biliyorum. Görevli kibar bir tavırla elindeki küçük kâğıda yazdığı ismi sormak üzere sosyal servis odasına gitti. Az sonra geri döndü, gülümsedi aynı kibarlıkla: - 27. Blokta kalıyormuş efendim. Oda numarası: ... Saadet teşekkür ederek ayrıldı. Sora sora buldu 27. bloku. Çok geniş bir tesisti. İmrenerek baktı Saadet. "Allah bütün yaşlılara sön günlerinde böyle rahat bir yer nasip etsin, Allah devlete zeval vermesin" diye geçirdi içinden. Kamil Beyin odasının önüne geldiği zaman heyecanı kalmamıştı. Sabahtan beri yaşadığı tedirginliğin yerini öfke almıştı. Kapıyı yavaşça tıklattı. Biraz zaman geçtikten sonra açıldı kapı. Karşısında oldukça yaşlı, omuzları çökmüş bir adam duruyordu. Siyah okuma gözlükleri gözündeydi ve elinde bir gazete vardı. Merakla baktı Saadet'e: - Buyurun kızım, kimi aramıştınız? - Kamil Şanlıdağ siz misiniz? Kamil Bey başını salladı gözlerini kısarak. Karşısındaki bayanı tanımaya çalışıyordu. - Benim kızım, ama ben sizi çıkaramadım. Saadet acı bir şekilde gülümsedi: - Siz beni tanımazsınız beyefendi. Sadece kim olduğumu bilirsiniz, hiç görmediniz! Kamil Bey akıllı bir adamdı. Bir anda beyninde çakan şimşek karşısındaki kadının kim olduğunu açıklamıştı ona. Yüzünü buruşturup gözlerini kapattı. Çaresiz ve mahcuptu. Boğuk bir şekilde fısıldadı: - Saadet Hanım! Sizsiniz değil mi? Saadet mağrur bir şekilde kaldırdı başını: - Evet beyefendi benim. Sizinle konuşmak istedim. Kenara çekildi yaşlı adam. İçeriye girmesi için yol verdi. Saadet kendinden emin bir tavırla girdi odaya. Etrafına baktı dikkatle. Yatağın üzeri darmadağınıktı. Bavulundaki her şeyi yatağın üzerine boşaltmıştı yaşlı adam. Odada iki koltuk vardı. Birisine oturdu Saadet ve gözlerini Kamil Beye dikti. Söyleyecekleri çok önemliydi!.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.