"Cemile Hanım benim komşumdu"

A -
A +

Asuman Hanım irkildi. Heyecanla bağırdı: - İnanamıyorum... Nereden tanıyorsunuz? Münevver Hanım sanki başkalarının duymasını istemiyormuş gibi kısık bir sesle anlattı: - Cemile Hanım benim komşumdu. Bir tek benimle görüşürdü. O da gizli gizli. Korkardı hep bir şeylerden. Kımıldayamıyordu, yürüyemiyordu. Bir tekerlekli sandalyenin üzerinde geçiyordu hayatı. Sağ tarafı da tutmuyordu zaten. Bir gün bana anlattı hikayesini. Sizin ağabeyinizin yaptıklarını, Zeynep'in babasını. Kızının hasretiyle yanıp tutuşuyordu. Bakıcısı yeni değişti. Yeni gelen kadın iyi bir kadındı. Bizim Cemile Hanımla daha sık görüşmemize yardımcı oluyordu. Ama ani bir kararla gittiler buradan. Bu kararı veren sanıyorum ağabeyinizdi. Cemile Hanımın zaten hayatı hakkında hiçbir tasarrufu yoktu ki... Asuman Hanım ağlamaklıydı: - Nereye gittiler Münevver Hanım? - Bilmiyorum Asuman Hanım. Suzan bana bir fırsatını bulursa gittikleri yerin adresini mutlaka vereceğini söylemişti ama kaç gün oldu ses seda çıkmadı. Sanıyorum karşı tarafta bir yere taşıdılar kadıncağızı. Gözü yaşlı gitti benim arkadaşım. Zeynep, Kerim Türkmen adını verince dünya başıma yıkıldı zannettim. Söyleyip söylememekte tereddüt ettim. Ama susmayı tercih ettim. Neler olabileceği konusunda hiçbir fikrim yoktu. Asuman Hanım takdirle baktı karşısındaki kadına: - İyi etmişsiniz Münevver Hanım. Gerçekleri benden duyması daha iyi oldu. En azından ben vicdanımın rahatlamasını sağladım. Bunca senedir gizlediğimiz bu acı gerçeğin hesabını ben itiraf ederek verdim ona. Başını salladı yaşlı kadın: - Haklısınız... - Ağabeyimin avukatı Cemile Hanımın yerini biliyor. Bir şekilde konuşturacağız onu da... Bulacağız Cemile Hanımı. Hiç merak etmeyin... Münevver Hanım hafifçe gülümseyip mırıldandı: - İnşallah! Zavallı kadın, çok ama çok acı çekmiş... Bir süre sessiz kaldılar. Sessizliği bozan yine Münevver Hanım oldu: - Bir korkum daha var.. Ağabeyiniz... Çocuklara bir zarar vermez umarım... Asuman Hanım başını kaldırdı: - Hayır, veremez bunca şeyden sonra. Beni, Selim'i karşısında bulur. Bu kadarına cesaret edemez artık. Cevap vermedi Münevver Hanım. Yine de oğlunun başına gelenlerden sonra tedirgindi ve bu huzursuzluğunu gizlemekte zorlanıyordu. Bir müddet daha oturdu Asuman Hanım. Karşısındaki bu kendi halinde, aklı başında, terbiye ve görgü sahibi olduğu her halinden belli olan yaşlı kadını sevmişti. Isınmışlardı birbirlerine. Müsaade istedi: - Ben kalkayım Münevver Hanım. Yine ve daha uzun görüşeceğiz. Allah kısmet ederse daha yakın olacağız bundan sonra. Münevver Hanım başını salladı: - Her şey çocuklarımız için Asuman Hanım. Ben de sizi tanıdığıma çok sevindim. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.