Bahar'ın çığlığını duyan Özlem ve Kamuran Hanım hızla odaya girdiler. Bahar donup kalmıştı. Elindeki ahize yerdeydi. Özlem hemen ahizeyi aldı: - Alo? Kimsiniz? - Hanımefendi, ben genel kurmaydan arıyorum. Bahar Hanıma da söyledim, asteğmen Nejat Demir bir çatışmada ağır yaralandı. Şu anda hastanede. Buraya gelmeniz gerekiyor. Özlem dudaklarını ısırdı: - Tamam beyefendi, hemen geliyoruz. Telefonu kapattı ve merakla yüzüne bakan Kamuran Hanıma döndü: - Nejat! Yaralanmış, durumu ağırmış. Kamuran Hanım kaşlarını çattı. Hiçbir şey söylemedi. Kızına yaklaştı: - Toparla kendini bakayım. Bahar çözülmüştü. Katıla katıla ağlamaya başlamıştı. Özlem hemen atıldı: - Ben Türk Hava yollarını arıyorum, ilk uçağa yer ayırtıyorum Bahar. Cevap beklemeden telefona sarıldı. On beş dakika sonra iki saat sonra kalkacak uçakta yer ayırtmıştı bile. Aceleyle hazırlandılar. Onlar koşuşturup dururken Kamuran Hanım hiçbir şey olmamış gibi işinin başına dönmüştü. İlgilenmiyordu bile olup bitenle. Bir saat sonra Özlem ve Bahar havalimanındaydılar. Bahar'ın gözleri şişmişti. - Ne oldu Özlem, ona bir şey olursa ben ne yaparım? Daha biz hiçbir şey yaşamadık. Ah Nejat, ne olur ölme bir tanem... Bitmek bilmeyen bir yolculuk sonunda Ankara'ya geldiler. Hemen bir taksiye atladılar. Hastaneye geldikleri zaman saat altıya geliyordu. Koşar adımlarla girdiler servise. Kime gideceklerini bilmiyorlardı. Müracaatta oturan bir görevliye koştu Özlem: - Nejat Demir, Hakkari'de çatışmada yaralanmış... Eşi geldi. Görevli kibar bir şekilde karşıladı bayanları. - Doktoru Tufan Bey. Bir dakika anons ettireyim. Az sonra uzun boylu, zayıf, elmacık kemikleri çıkık, temiz yüzlü bir genç olan doktor Tufan Bey yanlarına geldi: - Hoş geldiniz Bahar Hanım. Asteğmenimi ameliyata aldık. Durumu kritik. Bir ameliyat daha olması lazım. Şimdiden bir şey söylememiz mümkün değil. Bu ikinci ameliyat için sizden izin almamız lazım. Riski fazla. Ama bu ameliyatı yapmazsak risk çok daha fazla. Bahar hiçbir şey anlayacak konumda değildi. Şaşkın şaşkın bakıyordu doktorun yüzüne. Özlem atıldı hemen: - Ne gerekiyorsa yapılsın doktor Bey. Yaşaması için ne gerekiyorsa yapın lütfen. Bahar da başını salladı. Doktorun peşinden adeta sürüklenerek yürüyordu. DEVAMI YARIN