Aysel çarşının içine girip bir kilo balık aldıktan sonra manava uğradı. Her zamanki güler yüzüyle seslendi: - Halil Amca, roka, marul, taze soğan istiyorum... Elli beş, altmış yaşlarındaki yuvarlak yüzlü, göbekli adam eline kese kağıdını alıp gülümsedi: - Akşama balık var anlaşılan... Aysel başını salladı: - O kadar taze ve iriydi ki hamsiler alayım dedim. Babam çok sever. Bir güzel kızartırım şimdi onları. Bir de salata, oh, yeme de yanında yat... Manav Halil bir kahkaha attı: - Kız canımı istettin şimdi, giderken ben de alayım bari. Bak hele iş çıkardı şimdi, bizim hanım kızacak, ev balık kokuyor diye çok sinirleniyor. Aysel kaşlarını kaldırdı: - Eee, gülü seven dikenine katlanacak Halil Amca... Salatalık malzemeleri aldıktan sonra durakladı: "Şu kızı da çağırayım akşam için. Beraber yeriz. Şimdi o yemek de pişirmiyordur doğru dürüst. Hem ne yapacak, ne karar verdi konuşuruz..." diye mırıldandı kendi kendine. Nihal'in evine doğru yürüdü. Eve yaklaştığı zaman içeride ışık gördü. Adımlarını hızlandırdı. Kapıya iki defa vurdu ve ardından seslendi: - Nihal! Nihal, benim Aysel... Kapı açıldığı zaman hayretle bir adım geri çekildi. Karşısında ev sahibi duruyordu: - Aaa, siz ne arıyorsunuz burada? Nihal yok mu? Yaşlı adam kaşlarını kaldırdı: - Yok kızım, Nihal kızım boşalttı evi. Akrabalarının yanına yerleşecekmiş artık. Dün kalan kira borcunu ödeyip gitti. Ben de geldim evde ne var ne yok diye bakayım diye... Aysel şaşırmıştı. Dudaklarını ısırdı: - Ben... Ben de şaşırdım amca... Allah Allah!.. Ne diyeceğimi şaşırdım... Geri döndü. Gözlerine yaşlar dolmuştu: "Demek hiçbir şey söylemeden gittin ha Nihal? İyi de nereye be kızım? Ne yapacaksın, hayat kurmak, yeniden başlamak kolay mı? Hani vereceğim bilezikleri, parayı alacaktın, hiç olmazsa gönlüm daha rahat olacaktı o zaman birkaç kuruşun var diye. Hey Allah'ım, ben ne yapayım şimdi?!." Şaşkın ve üzgün bir şekilde evine geldi. Annesi onun garip bir hali olduğunu kapıdan girer girmez fark etmişti. Telaşla sordu: - Ne oldu Aysel? - Gitmiş anne, Nihal gitmiş. Hiçbir şey söylemeden çekip gitmiş. Gözyaşlarını tutamadı. Ağlamaya başladı. Kardeşi gibi sevdiği çocukluk arkadaşının ardından ağlamaktan başka yapacak bir şeyi kalmamıştı artık. Onun için dua etmeye başladı: "Allah'ım sen ona yardım et, ne olur kötülüklerden koru zavallı Nihal'i..." > DEVAMI YARIN