Murat heyecan içinde atıldı: - Şimdi siz bana babamın sağ olduğunu ve Foça Cezaevinde yattığını mı söylüyorsunuz? Şişman gözlüklü adam arkasına yaslanmış, bu önemli bilginin karşısındaki genç adamda oluşturduğu tepkiyi gözlüyordu: - Evet oğlum, Baban Edip Arkan, Foça Yarıaçık Cezaevinde bulunuyor. Dosyandaki bilgiye göre seni çocuk esirgeme kurumuna verirken bu bilginin sana verilmemesini istemiş. Sanıyorum bunu senin iyiliğin için yaptı. Eğer seni sahiplenecek bir aile çıksaydı, onlara pürüz çıkartmak istemiyordu. Bazı veliler yapıyor bunu. Bu nedenle sana bu bilgi hiç verilmemiş. Murat kurumdan ayrıldıktan sonra değişmişti müdür. Bu şişman adamı ilk defa görüyordu genç adam. Minnetle baktı onun yüzüne: - Teşekkür ederim müdür bey, bana yardımcı oldunuz. Müdürün odasından dışarıya çıktıkları zaman Güzin Hanım elini genç adamın omzuna koydu: - Şimdi ne yapacaksın oğlum? Murat dalgın bakışlarını yere indirdi: - Onu bulacağım Güzin Abla, yaşantımda çalkantılı bir dönemden geçiyorum. Babama ihtiyacım var. Dilerim beni umduğum gibi karşılar. Bana yardım eder. Onu tanımak istiyorum... Güzin Hanım dudaklarını ısırdı: - Konuşmak ister misin? Biz burada bir aileydik biliyorsun, beni de yakının farz et, hem gel sana öğlen yemeği ısmarlayayım.Ben de acıktım.... Murat bu teklifi çekinerek ama içinden büyük bir istekle kabul etti. Güzin Hanım yemekten bahsettiği anda ne kadar aç olduğunu hatırlamıştı. Kurumun yakınlarındaki küçük esnaf lokantasına gittiler. Tenha bir masaya oturup yemeklerini ısmarladılar. Murat ağır ağır başından geçenleri anlattı. Güzin Hanım büyük bir merakla dinlemişti genç adamı. O sözlerini bitirir bitirmez başını iki yana salladı: - Olmazmış zaten Murat... Hani ne demişler oğlum, davul bile dengi dengine... Neyse ki erken görmüşsünüz bu işin olamayacağını... Murat içini çekti: - Erken olur mu Güzin Abla, bir bebeğimiz olacak. Benim kanım, benim canım... Güzin Hanım yutkundu: - O açıdan haklısın oğlum, ama o şartlar altında, o fırsatlarla o bebek eminim senin yapabileceğinden çok daha farklı olarak yetişecektir. Bununla avunacaksın. Hem görürsün bebeğini... Sen babasısın, elbet mahkeme bunu göz önüne alacaktır... Murat ümitsizdi: - Yok abla, göstermezler... Ben bebeğimi hiç görememekten korkuyorum... Lokantadan kalktıkları zaman saat biri geçiyordu. Güzin Hanım teselli edici sözler eşliğinde uğurladı Murat'ı. Bu arada ona fark ettirmeden cebine oldukça yüklü bir miktar para koymuştu. Her zaman yapardı bunu kurumdaki çocuklara. Hayatını onlara adamış, idealist bir kadındı Güzin Hanım... > DEVAMI YARIN