Bahar kaygılı bir şekilde girdi içeriye: - Özlem, çok korkunç şeyler oluyor... Babam Nejat'la takışmış, onun için endişeleniyorum. Babamı biliyorsun, işi söz konusu olduğu zaman kazanmak için her yola başvurur. Nejat'ı ikaz etmemiz lazım. Başına bir şey gelmesinden korkuyorum. Özlem rahat bir nefes aldı: - Otur şuraya, ne yapabilir ki? Burası dağ başı mı Allah aşkına? Bahar endişe içinde başını iki yana salladı: - Hayır Özlem, anlamıyorsun! Babamın yöntemlerini tahmin edebiliyorum. Hatırlasana beş sene önceki davayı. Yine aynı şekilde bir ihale çekişmesinde mafyanın adamlarına nasıl dövdürtmüştü adamı. Sonra da tereyağından kıl çeker gibi sıyrıldı işin içinden. Yine aynı şeyleri düşünüyor. Nejat'a gitmiş, düşünebiliyor musun? Mutlaka tanıdı Nejat babamı. Şimdi o da bana duyduğu nefret yüzünden intikam hisleriyle hareket edebilir. Of Özlem, hiç bitmeyecek mi benim çilem! Özlem yutkundu: - Nejat size kötü bir şey yapmaz Bahar! O öyle bir insan değil. Başını iki yana salladı itiraz ederek genç kadın: - Benden nefret ediyor Özlem, sonuçta o da bir insan. Onuru kırıldı, eski bir çuval gibi atıldı bir kenara. Ben yaptım bütün bunları. Kahroluyorum. Ölecek gibiyim... - Ama sen bunları onun iyiliği için, mecbur kaldığın için yaptın Bahar! Bahar acı bir gülümseme ile baktı arkadaşına: - O bunu bilmiyor ki Özlem... Özlem gözlerini yumdu ve içinden "sen öyle san!" diye geçirdi. Arkadaşını rahatlatması lazımdı. Ayağa kalktı ve onun yanına oturdu: - Sen üzülme, ben Nejat'la konuşurum. Ararım onu... Pek aldıracağını sanmam ama yine de kulağını çekeriz. Hemen bugün ararım. Bu sözlerden sonra dudaklarını ısırdı: - Sana bir şey soracağım, Nejat, Umut'un varlığını öğrenirse ve gelip oğlunu görmek isterse ne yaparsın? Bunu hiç düşündün mü? Bahar irkildi. Dehşet içinde açılmıştı gözleri: - Nereden öğrenecek ki? Hem niye öğrensin! Omuzlarını kaldırdı Özlem: - Öylesine sordum ben? Düşündün mü diye. Ne olacağı belli değil ki, bak yıllar sonra geldi. Bahar başını uzaklara çevirdi. Bir bulut geçti yüzünden, fısıldadı: - Onu oğlundan ayrı bırakmam bile haksızlık. Eğer gelirse oğlunu tanıyacaktır tabii ki... > DEVAMI YARIN