Dili tutulmuş gibiydi

Nejat şaşkınlık ve öfkeyle karışık bir ruh hali içinde dişlerini sıktı: - Neden? Neden Özlem? Bunu yıllardır düşünüyor ama bir cevap bulamıyorum. Bana bunu neden yaptı? Her şey yoluna girmişken, geleceğimiz için umut doluyken, sevgimiz doruğuna yükseldi zannederken neden bıraktı beni? Bir de yavrumuz olacakmış demek ki... Nedir bu? Bana güvensizlik mi? Korku mu? Yoksa gelip geçici bir heves miydim? Şimdi bir evladım olduğunu öğrenince bunun bir heves olmadığını düşünüyorum. Yoksa bu yavrunun doğmasına da izin vermezdi... Özlem kırmış olduğu potun etkisindeydi hâlâ: - Ben öyle bir yanlış yaptım ki Nejat! Bahar bunu duyunca beni öldürecek. Senin asla bilmeni istemiyordu... Şimdi beni bacaklarımdan assa yeridir... Nejat acı bir gülümseme ile baktı karşısındaki kadına: - Neden istemiyordu bilmemi? Ben onun başına bela olacak bir insan değilim ki Özlem... Ben hayatım boyunca onurumu ön planda tuttum. Beni istemeyen bir insana neden musallat olayım? Ama uğradığım haksızlığın nedenini bilmek de en doğal hakkım benim... Özlem etrafına bakındı. İçine düştüğü zor durumdan kurtulmaya çalışıyordu: - Bunun nedenini sana ancak Bahar söyleyebilir Nejat, konuşup ortalığı daha fazla karıştırmak istemiyorum. Ama şunu iyi bil, Bahar'ın hiçbir suçu yok... O da istemedi olayların buraya gelmesini ama çaresizdi... Nejat meraklı bir bakışla süzdü Özlem'i: - Konuşmak zorundasın Özlem, bana bunun nedenini anlatmak zorundasın. Özlem sıkıntıyla buruşturdu yüzünü: - Öfff, Nejat, ben istemez miyim her şeyin güzel olmasını... Ama konuşursam Bahar beni öldürür... Ne olur anlamaya çalış... Nejat kararlı bir şekilde arkasına dayandı: - Sadece bilmek istiyorum, Bahar'a bir şey söyleyecek değilim, ama bilmek istiyorum. Yoksa bu kin, bu nefret beni öldürecek... Özlem yutkundu: - Cevdet Amca... Sen yaralanınca buradaki doktorlar artık yürümenin mümkün olmayacağını söyledikleri zaman Bahar Amerika'yla irtibat kurdu ve orada tedavi imkanı olduğunu öğrendi. Ama bunun maddi olarak yaptırımını karşılamak için babasından istedi. Cevdet Amca da bir tek şartla kabul etti, eğer senden ayrılırsa bu parayı vereceğini söyledi. Bahar senin yeniden yürüyebilmen için kabul etmek zorunda kaldı. Nejat hayretler içinde dinliyordu Özlem'i. Dili tutulmuş gibiydi. Yüzü karmakarışıktı: - Ben bu parayı devletin karşıladığını sanıyordum, demek öyle ha? > DEVAMI YARIN