"Dışarıya adımını atmayacaksın!.."

Turgay tedirgin bir şekilde karısının yüzüne baktı. Onun verdiği kararın netliğini hissedebiliyordu. Bir kez daha denedi: - Bir şey söyle, özür dilediğimi söyledim. Alev derin bir nefes aldı. Siyah gözleri yaşlıydı. Ağlamamak için güç sarf ettiği belli oluyordu. - Bu saatten sonra artık bir şey olmaz Turgay, ben bu evliliği istemiyorum. Genç adam korktuğu şeylerle karşılaşmaktan asla hoşlanmadığı için çaresizlikten agresifleşmeye başlamıştı. Sesi yükseldi: - Sana özür dilediğimizi söyledik. Benden ayrılmana izin vereceğimi mi sanıyorsun, çok yanılıyorsun. Bu mesele kapandı, bir daha olmayacak. Alev ayağa kalktı: - Ben bunun tekrar edip etmemesiyle ilgilenmiyorum artık. Ben senden ayrılmak istiyorum. Turgay da fırlamıştı ayağa. Yumruklarını sıkarak bir adım attı karısına doğru: - Şimdi gösteririm sana ayrılmanın ne olduğunu! Alev alaycı bir tavırla dikildi karşısına kocasının. Ona karşı duyduğu korku yok olmuştu sanki bir anda. Kendisinin de inanamadığı bir cesaret yüklenmiş gibiydi yüreğine: - Evet? Bekliyorum, göster, ne yapacaksın? Yine vuracak mısın? İnsaflı davran bari aynı yere vurma, öteki yanağımı uzatıyorum bak! Haydi vur! Turgay'ın eli havada kalmıştı. Ağır küfürler ederek kapıya doğru yürüdü. Ayakkabılarını giydi ve kapıdan çıkmadan âdeta kükredi: - Adımını atmayacaksın dışarıya. Şunu iyi bil ki seni öldürürüm!.. Şiddetle çarpılan kapının sesiyle irkildi Alev. Acı bir gülümseme belirdi dudaklarında: - Nasıl da bitirdin kendini Turgay! Nasıl bitirdin böyle... O anda bir mide bulantısı ile sarsıldı. Midesi kaynıyordu âdeta. Zor attı kendini lavaboya. Midesindeki her şeyi çıkardı. Yorgun ama rahatlamış bir şekilde kaldırdı başını, aynadaki aksine baktı. Bitkin görünüyordu. Gözlerini altı mosmordu. Başını iki yana salladı: "Allah'ım korktuğum şey olmasın sakın... Sakın olmasın..." Hemen telefona koştu ve kapıcının karısını çağırdı. Eve gelen Gülsüm, Alev'in yüzünü görünce korkuyla çığlık attı: - Hanımım ne oldu sana! Kaza mı geçirdin sen? Alev başını salladı: - Düştüm Gülsüm. Sorma. Senden bir ricam var, hemen eczaneye gidip bana bir test çubuğu alır mısın? Kimseye söyleme ama... Gülsüm muzip bir gülümsemeyle başını salladı. Parayı alıp hızla uzaklaştı... > DEVAMI YARIN