Doğuma az bir zaman kalmıştı

A -
A +

Kadim, Arif Beyle karşılaşmasından ne kızına ne de Ömer'e bahsetmedi. Biliyordu ki ikisi de tepki verebilirdi. Yaşlı adamla gidip konuşmasını gurur meselesi olarak değerlendirmelerinden korkuyordu... Günler hızla geçiyor ve Arzu'nun karnı gittikçe büyüyordu. Bu zaman zarfında fevkalade bir şey olmamış, Ömer daha çok çalışarak mesai yapmaya başlamıştı. Doğacak bebekleri için para kazanmak zorundaydı. Kadim üç beş kuruşluk emekli maaşı ile evin elektrik, su ve telefon masraflarını üstlenmişti. Mutlaka bir katkısı olsun istediği için Ömer'le açık bir şekilde konuşmuş, sonunda böyle bir karar vermişlerdi. Arzu başında buna itiraz eden Ömer'e: - Hayatım, ne olur peki de, çünkü babam kendisini daha iyi hissedecek. Mutlaka bir katkısı olsun istiyor. Öteki türlü burada emanetmiş gibi düşünüyor. Ömer hayret etmişti: - Bunu anlamakta güçlük çekiyorum. Ben onun emekli maaşı cebine kalsın istiyorum, arzu ettiği gibi harcasın, gezsin, tadını çıkarsın. Zaten ne kadarcık bir şey ki... Dişinin kovuğunda kalmaz insanın. Arzu gülmüştü: - Zengin çocuğu! Biz o maaşla ev geçindirirdik. Kaç kişi var o kadarcık parayla evlat yetiştiriyor, okutuyor, ailesine bakıyor. Ömer karısının bu şakalarına alışıktı: - Ben de dünyayı bildiğimi zannederdim ama gerçekten bilmiyormuşum. Para kazanmak kolay değildir, emek ister bunu biliyordum ama kazanılan azıcık parayla bir hayatı idame ettirebilmek daha da zormuş. Ev kadınlarının ne kadar inanılmaz bir şeyi başardıkları görülüyor. Peki o zaman hayatım, istediğiniz gibi olsun. Babam elektrik, su ve telefon paralarını üstlensin. Onlar çok bir şey tutmuyor zaten. Maaşından yine de kendisine epey bir miktar kalır. O faturalardan babam sorumlu olsun. Herhalde kabul eder? Arzu sevinçle başını sallamıştı: - Tamam, bayılır hem de... Böylece karar verilmişti Kadim Efendinin aile bütçesine katkısına. Yaşlı adam bu karara çok sevinmişti. Artık hiç sektirmeden faturaları yatırıyor, büyük bir iş başarıyormuş gibi ciddi bir şekilde bütün faturaları dosyalayıp saklıyordu. Arzu kontrollerini ihmal etmiyordu. Doğuma az bir zaman kalmıştı. Artık çabuk yoruluyor, ayakları şişiyordu. Bayağı kilo almıştı. Hamileliğinde en sıkıntı yaşadığı konu buydu: - Şu halime bakın, obezler gibi oldum... Kadim Efendi de Ömer de bu duruma çok gülüyorlar, Arzu'yu zaman zaman kızdırıyorlardı. Doktorun söylediğine göre bir ay içinde bebek doğabilirdi... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.