Düşünceleri tekrar Onur'a kaymıştı...

A -
A +

Aylin o gece yatağına yattığı zaman aklında Onur vardı. Hayatında hiçbir duygusal ilişki yaşamamıştı o güne kadar. Bunu yaşayabileceği bir insana rastlamamıştı. Okul hayatı boyunca peşinden koşan çok insan olmuştu ama Aylin hepsini kibar bir şekilde reddetmişti. Bu sefer ise o güne kadar hissetmediği şeyler hissediyor, daha birkaç saat önce gördüğü insana karşı içinde bir ılıklık yayıldığını fark ediyordu. Yatağından kalkıp Onur'un kendisine verdiği kartı çıkarttı çantasından. Sanki o küçücük kartvizitten bir şeyler öğrenebilecekmiş gibi dikkatle baştan okudu: "Onur Karoğlu-Avukat-Ergin Tekstil Hukuk Müşaviri" Altında da telefon numaraları vardı. Defalarca okudu bu birkaç kelimeyi. Mutlu bir yüz ifadesi ile tekrar yatağına girdi. Bu genç adamı arayacaktı. Neler söyleyeceğini düşündü kendi kendine. İçinde garip bir heyecan vardı. Gözlerini kapattı. İlk defa yaşıyordu böyle bir coşkuyu. Birden düşünceleri kendine döndü. İçindeki hesaplaşmaları çok yaşamıştı yalnız kaldığı zamanlarda. Özellikle de geceleri. Yatağına girip gecenin karanlığında yalnız başına kaldığı zaman hayatının çeşitli bölümlerini mütalaa etmeyi âdet edinmişti. Yüreğinin karanlık köşelerine ittiği o büyük sır yalnız kaldığı zamanlarda sır olmaktan çıkıyor ve sorgulanması gereken bir hadise olarak önüne seriliyordu... Sıkıntıyla döndü yatağın içinde genç kız... Öz anne ve öz babasının kim olduğunu bu gerçeği öğrendiği andan beri şiddetle merak ediyordu. Ama bunu Cevat Bey ve Hayriye Hanıma sormaktan kaçınıyor, onları huzursuz etmek istemiyordu. Sanki bu meseleyi unutmuş gibi yaparak onları rahatlatmayı seçmişti. Neden evlatlık verildiğini, onların yaşayıp yaşamadıklarını bilmiyordu. Zaman zaman bu konuyu açıp olanı biteni öğrenmek istediği anlar çok olmuştu. Ama biliyordu ki bunu sorguladığı zaman kendisine o güne kadar şefkat elini uzatmış, bağrına basmış ve çok sevmiş olan bu iki insanı rencide edecekti. Gözlerini açıp tavana baktı bir süre. Sebebi ne olursa olsun insanların evlatlarından vazgeçmelerini aklı almıyordu. Bir gün bir şekilde gerçeğin ne olduğunu öğrenir ve kendisinden vazgeçen anne ve babasının kim olduğunu bilirse onlara karşı katı olacağını biliyordu: "Kim olurlarsa olsunlar benden uzak dursunlar! Evladını terk eden insanlarla benim işim olamaz. Bir insanın ana babası olmak için onu doğurmak yetmiyor. Benim bir tek anam, bir tek babam var..." Gözlerini yeniden kapattı. Tekrar Onur'a kaydı düşünceleri. Genç adamın sevimli yüzü gözlerinin önünden gitmiyordu. Kendini savunmasız hissetti bir an. Yatağının içinde büzüldü. Gözpınarlarında biriken iki damla yaş yavaşça süzüldü yanaklarından. Neden ağladığını bilmiyordu. İçinde yıllardır biriktirdiği duygular hassaslaştığı bir anda gözyaşları şeklinde dışarıya taşıyordu. Parmaklarının ucuyla sildi yaşları. "Saçmaladım..." diye düşündü. "Neden ağlıyorum ki!.." Gece yarısını geçmişti. Yatağından kalktı. Pencereye gitti. Bir süre karanlığı izledi. Sokak kedileri dolaşıyordu çöp tenekelerinin yanında. Bir süre durdu pencerenin önünde. Zaman zaman geceleri uyuyamadığı anlar olurdu. Oysa bir gün önce nöbetteydi ve hemen hemen hiç yatmamıştı. Genç kızı uyutmayan şey içindeki coşkuydu. İçi içine sığmıyor gibiydi. Ertesi günü Onur'u aramaya karar verdi. Bu genci yakından tanımak istiyordu. Gerçekten sevimli, sevgi dolu, dürüst bakışlı bir gençti. İnsana güven duymak için karşı tarafın bir şeyler yapması yanında onun yaydığı elektrikte çok önemliydi. Aylin o ışığı almıştı Onur'dan... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.