Fikret dikkatle arkadaşına baktı. Onun nasıl bir çıkmaz içinde olduğunu anlıyordu. Ona düşündüklerini söyledi: - Onur, bence dürüst davranmalısın. Her şeyi bir kenara koyup asıl nedenleri açıklamalısın Aylin'e. Eğer hakikaten sana inanıyorsa eminim anlayışla karşılayacaktır. Bunda korkacak bir şey yok. Yaşadıklarını açıkça anlat. Bunun suçlusu sen değilsin. Bu hikâye onu tanıman için bir vesile olmuş sadece. Ama gizlemek... İşte bu kötü. Onur çaresizdi: - Ya kaybedersem Fikret? Babası ile konuştuğum zaman geçmişine tepkili olduğunu öğrendim... Fikret Onur'un sözünü kesti: - Nereye kadar saklayacaksın Onur? Eğer gerçekten bu kıza âşık olduysan, bu kızla bir gelecek istiyorsan eninde sonunda öğrenecek. Babasıyla hiç karşılaşmayacak mısın? Seni hiç mi görmeyecek? Onur başını ellerinin arasına aldı: - Bilmiyorum Fikret, inan ki bilmiyorum... Genç avukat öne doğru eğildi: - Aklını başına topla, seni karışık gördüm Onur... Düşün ve karar ver. Belki de İstanbul'a dönmek senin için iyi olacak. Düşünmek için fırsatın olacak. Onur heyecanla baktı arkadaşına: - Seninle tanıştırmak isterim Aylin'i... Müsait misin? Omuzlarını kaldırdı Fikret: - Ne zaman istersen. İstersen ayarlayalım, ben de Sevgi'yi çağırayım. Dördümüz bir yerde oturalım. Fikret iki senedir nişanlıydı. Nişanlısı Sevgi'yi Onur da biliyordu. Kendilerinden iki sınıf aşağıdaydı fakültede okurlarken. Gülümsedi: - Uzatmalı nişanlı ne yapıyor gerçekten? Onu sormak hiç aklıma gelmedi... - Ne yapsın kız... Biliyorsun bir buçuk sene Almanya'da kaldı. Altı ay önce döndü. Son hızla düğün hazırlıkları yapıyor. Gerçekten çok uzadı artık. Sanıyorum yaz başında düğünü yaparız. Onur saatine baktı: - Şimdi hastaneye gidip Aylin'i göreceğim. Bugün nöbetçiydi. Onunla konuşayım, ne zaman uygunsa seni ararım. Olmazsa gidişimi bir gün ertelerim. Fikret yanlarına gelen garsona hesabı ödedi: - Tamam, o zaman senden telefon bekleyeceğim. İkisi birlikte çıktılar. Onur vedalaştıktan sonra bir taksi çevirdi ve adresi verdi. Fikret'in söylediklerini düşünüyor, onun fikirlerine yürekten katılıyordu. Doğruyu yapabilme cesaretini bulabilseydi hiç durmayacaktı. Birkaç gün içinde Aylin'e bu denli bağlanması onu da hayrete düşürüyordu ama duygularını kontrol altına alamıyor, genç kızı aklından çıkartamıyordu. Taksi hastanenin bahçesine girdiği anda yüreği yine liseli genç bir âşık gibi çırpınmaya başlamıştı. Taksiden inip telefonunu çıkardı. Aylin'i arayarak aşağıda olduğunu haber verdi. Genç kız hemen geleceğini söylemişti... > DEVAMI YARIN