Düzenli bir hayatı olmuştu

A -
A +

Apartman sakinleri çok memnundu Neriman'dan. On beş günlük kalorifer kursunu da bitirmiş ve kaloriferi de yakmasını öğrenmişti. Sabah temizliğinden önceki işi, kazanı ateşlemekti. İşini zevkle yapıyordu. Apartman sakinleriyle arası gayet iyiydi. Arada bir apartman sakinlerinden bazıları kullanmadıkları eşyalarını, giysilerini Neriman'a veriyor, küçük bebekleri olanlar da bebekler için yardımda bulunuyorlardı. Akşam olup da dairesine çekildiği zaman kalan zamanını çocuklarıyla ilgilenerek geçiriyordu Neriman. İş esnasında onları dairede bırakıyor, sık aralıklarla da kontrol ediyordu. Zaten her ikisi de uslu ve sakin çocuklardı. Karınları doyup altları temizlendikten sonra uyuyorlardı. Fazla bir zahmetleri yoktu. Elif hemen her gün uğruyor, onu ve bebekleri kontrol ediyordu. On beş günde bir de Elif'in evini temizliyordu Neriman. Elif bu iş için ayrıca para vermek istemiş ama Neriman kesin tavrını koyarak asla almamıştı. Aralarında bu konuda epey zorlu bir çekişme yaşanmış ama galip gelen Neriman olmuştu. Minnet borcunu bu şekilde karşılık vererek ödemek istediği belliydi. Melahat Hanım ve Ekrem Bey genç kadının bu davranışını hislenerek karşılaşmışlardı. Elif anne ve babasına: - Üzülmeyin, o böyle rahat edecek, ben zaten bunun altında kalmam. Eğer kendiliğinden böyle bir yardım yapmak istiyorsa ellemeyelim yapsın. Başka yollardan bunun telafisini yaparım ben, demişti. İlk aylığını aldığı zaman şaşkına dönmüştü Neriman. Elinde şimdiye kadar bir arada bile görmediği miktarda para vardı. Hemen çocuklarına birkaç oyuncak ve giyecek aldı. Kendi üzerine de kalın, içi miflonlu bir kaban aldı. Kalan parasını bir mendilin içine sararak yatakların arasına sakladı. Burada masrafı olmuyordu. Apartman sakinleri yemek konusunda da yardımcıydı kendisine. Haftada en az üç defa bir daireden ya börek, ya kek, ya da kurabiye, tatlı gibi yiyecekler geliyordu. Apartman yöneticisi Tahir Bey titiz bir adamdı. Özellikle apartmanın temizliğine, dış görünümüne, kapının önündeki küçük bahçenin bakımına özen gösterilmesini istiyordu. Neriman onun söylediği her şeyi eksiksiz yapmaya dikkat ediyordu. Tahir Beyin eşi Belkıs Hanım da çok iyi niyetli, sevimli bir kadındı. Bir sürü yeni insan tanımıştı Neriman. Yan apartmanın kapıcısının karısıyla da iyi dost olmuştu. Gülsüm'ün üç çocuğu vardı. Bir tanesi ikizlerden beş ay büyüktü. Boş olduğu zamanlar, güzel havalarda dört numaralı dairenin verdiği bebek arabasına kızlarını koyuyor ve kapının önüne çıkıp Gülsüm'le sohbet ediyordu... Düzenli bir hayatı olmuştu. Gece küçücük dairesine çekilip kızlarını uyuttuktan sonra yemeğini yapıyor, çamaşırını yıkıyor ve Elif'in verdiği küçük pilli radyoyu dinliyordu. Zaman zaman da düşünceleri Uğur'a kayıyordu. Onun hiçbir şey söylemeden kendisini ve bebeklerini terk edip gitmesini içine sindiremiyor, her düşündüğü zaman yüreğinde bir nokta cızlıyordu. Anne ve babasını da hatırlıyordu acıyarak... Kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilmesiyle düşünceleri de değişmiş, farklı bir hayat görüşüne sahip olmuştu. Daha on sekiz yaşını yeni bitirmişti. Ama kendini kırk sekiz yaşında hissediyordu. Bu kadar kısa bir zamanda bunca şey yaşamış olmak onu vaktinden önce olgunlaştırmıştı. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.