"En kısa zamanda bitecek bu iş!.."

A -
A +

Payidar gözlerini açtığı anda nerede olduğunu bilemedi. Etrafına bakındı yabancı gözlerle. Tanımadığı bir yerde, tanımadığı eşyaların arasındaydı. Birden bulunduğu yerin sağ tarafındaki kapı açılıp Sedat görününce gayri ihtiyari bir çığlık attı: - Sedat, neredeyim ben? - Oteldeyiz canım, ben bu otelde kalıyorum işte, hatırlamıyor musun? Dün gece çok eğlendik. Sabaha karşı geldik buraya, tabii hatırlamazsın, o kadar içkiliydin ki... Payidar rahatlamıştı Sedat'ın yanında olduğunu görünce. Ellerini havaya kaldırıp vücudunu gerdi: - Haklısın, öyle uyumuşum ki... Kurt gibi de acıktım... Haydi canım, kahvaltı söyle bana... Sedat giyinmişti. Gülümsedi: - Tamam, şimdi isterim... Daha sonra ben gideceğim, bazı işlerim var. Sen ister otur, ister çık dolaş... Omuzlarını kaldırdı Payidar: - Bilmiyorum ne yapacağımı, keyfime bağlı, şimdi tek düşündüğüm, mükellef bir kahvaltı... Sedat yan gözle ona baktı ve sordu: - Ailen ilişkimizi nasıl duydu dersin? Genç kız ciddileşmişti. Omuzlarını kaldırdı: - İnan ki hiç bilmiyorum, soramadım ki, hiçbir yerden duymalarına imkân yok, ancak benim arkadaşlarımı tanırlar ama onları da görmediklerini biliyorum. Olsa olsa Saffet eniştem olur bir tek. Seni tanıyan oydu. Ama inan bana onun da bu ilişkiyle çok ilgileneceğini sanmıyorum. O kendi âleminde bir adamdır. Bizimle uzak yakın alakası yoktur. Yine de başka birisi gelmiyor aklıma... Sedat kravatını bağladıktan sonra saçlarını tarayıp Payidar'a döndü: - Saffet'i çok iyi tanımam. Tanıdığım kadarıyla da hiç sevmediğim bir adamdır. Piyasada kredisi olmayan, dolandırıcı ve para canlısı bir adam olarak bilindiğini biliyorum. Benim alışverişim olmadı, uzun süren bir muhabbetim de olmadı. Payidar gözlerini kıstı: - Ama senin evli olduğunu, çoluğunu çocuğunu biliyor... Sedat pis pis sırıttı: - Bunu bilmek için müneccim olmak gerekmez canım benim. Hem bana kinayeli sözler söylemekten vazgeç, sana söz verdim, en kısa zamanda bitecek bu iş. Bak, bugün avukata gideceğim. Bu iş hallolana kadar bir ev tutacağız seninle. Orada kalacağız. Beklemeye tahammülüm yok, hayatımı bir an önce seninle kurmalıyım... Payidar şımarık bir şekilde gülümsedi: - Ama bana daha önce kahvaltı söylemelisin, karnım çok aç... Sedat telefonu kaldırıp görevliye siparişi verdi. Sonra ceketini giydi ve; - Şimdilik hoşça kal hayatım. Erken dönemeye çalışırım. Bir şey olursa cep telefonumdan ararsın... Adam odadan çıkınca Payidar omuzlarını kaldırdı. Mutlu olduğunu düşünüyordu. Televizyonu açtı ve yatağa uzanarak kahvaltısını beklemeye başladı. İşte hayatı boyunca böyle rahat ve lüks içinde yaşayacaktı artık... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.