Evlenmeye karar vermişlerdi...

A -
A +

Nejat ahizeyi yerine koyduktan sonra merakla yüzüne bakan Bahar'a döndü: - Beni tehdit etti, benimle asla görüşmek istemiyorlar. Bahar yıkılmıştı. Gözleri dolu dolu oldu bir anda: - Ne yapacağız Nejat, ben annemi babamı tanıyorum, asla "evet" demeyecekler. Ama ben hayatımın geri kalanını seninle yaşamak istiyorum. Evlenelim Nejat, gidip evlenelim. Belki oldubittiye gelince mecbur kalırlar, etrafımızda görüyoruz, neler affediliyor, neler geçmişte bırakılıyor. Onlar benden vazgeçemezler, etten tırnaktanız biz. Mutlaka kabulleneceklerdir. Nejat dikkatle baktı genç kızın yüzüne: - Emin misin? Bu kararından sonra pişman olursan eğer? Bahar delikanlının kolunu tuttu sıkı sıkı: - Asla, asla pişman olmam... Nejat kısa bir tereddütten sonra dudaklarını ısırıp gözlerini kıstı. Cevdet Beyin sözleri onuruna dokunmuştu. İnsani bir duyguyla bu öfkesinin tesirinde kalıp kararını verdi: - Haydi o zaman, gerekeni yapalım... Âdeta koşar adımlarla Kadıköy kaymakamlığına gittiler. Müracaatlarını yaptılar. Orada karşılaştıkları Bahar'ın eski bir arkadaşının babası çok yardımcı oldu kendilerine. İki gün sonrası için gün alabildiler. Hemen gidip gereken evrakları hazırlamaya başladılar. Kan tahlilleri, nüfus örnekleri falan akşama kadar uğraştırdı iki genci. İşleri bitince Özlem'in evine gittiler. Özlem Nejat'ı her zamanki güler yüzüyle karşıladı. Genç adam çekingen bir tavırla kanepenin ucuna ilişmişti âdeta: - Çekiniyorum Özlem, etraftan yanlış anlamasınlar. Ne de olsa yalnız yaşayan bir kızsın. Özlem bir kahkaha attı: - Yok canım, rahatına bak! Yalnız yaşıyorsak hiç mi misafirimiz olmayacak? Bu eve her gelenin nüfus kaydını mahalleliye dağıtmaya kalkarsam vay halime! Hepsi bir kahkaha patlattılar. Özlem sofrayı hazırlarken Bahar, Nejat'la yan yana oturmuş gelecek hakkında konuşuyorlardı: - Evlendikten sonra ben dönerim İzmir'e. Biliyorsun eylülde askere gideceğim. Sen de gelirsin benimle. Ama önce benim gidip her şeyi toparlamam lazım. Biz evlenince sen nerede kalacaksın? Eve gidebilir misin? Bahar gözlerini açtı: - Tabii ki giderim. Orası benim evim. Eğer evden kovmak gibi bir tavrın içine girerlerse beni temelli kaybederler, bunu da babam da annem de göze alamaz, meraklanma. Nejat endişeyle baktı genç kıza. Artık üzerinde bir kişinin daha, hem de çok sevdiği bir kişinin daha sorumluluğu vardı. Genç adam bunun bilincindeydi artık...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.