Nejat acemi dönemini rahat geçirmişti. Vatan görevini yapmanın verdiği onuru tüm kalbiyle hissediyordu. İki veya üç günde bir karısıyla konuşuyor, mümkün olduğunca ona mektup yazıyor, bu hasret günlerinin bitmesi için sabırla dua ediyordu. Üç ay göz açıp kapayana kadar geçti. Acemilik bitip asıl görev yerlerinin belli olacağı kura çekimi için vakit gelip çattığında Genç adamın kafasında gideceği yere göre karısını da yanına almak, kalan zamanı birlikte geçirmek fikri vardı. O gün sabah saat dokuz olmadan telefonla arandığını haber verdiler. Hemen santrale koştu. Bahar'dı arayan: - Hayatım, bu gün önemli bir gün. Sana iyi şanslar dilemek istedim. Bana hemen haber vermeyi unutma olur mu? Nejat sevgiyle gülümsedi: - Tamam canım, merak etme, belli olur olmaz haber vereceğim. Ondan sonra da bir hafta iznimiz var. Otobüse atladığım gibi yanına geleceğim. Telefonu kapattıktan sonra derin bir nefes aldı. Yeni birliğini öğreneceği binaya doğru yürüdü. Asker kıyafetleri Nejat'ı olduğunda daha iri yarı göstermişti. Yüzü güneşten yanmıştı. *** Bahar o gün yerinde duramadı. Evin içinde dolanıyor, sabit olarak bir yerde kalamıyordu. Kamuran Hanım kızındaki bu garipliğin farkına varmıştı. Buna rağmen hiçbir şey soramıyordu. Bahar evlendiğini açıkladığı günden beri aralarında sürmekte olan soğuk savaş hâlâ bütün şiddetiyle devam ediyordu. Kimse hiçbir şey konuşmuyor, ne Kamuran Hanım, ne Cevdet Bey ne olup bittiğini bilmiyorlar, bilmek dahi istemiyorlardı. Bahar da artık kendisi ve kocası ile ilgili hiçbir şey konuşmuyordu. Ama bu gün önemli bir şey olduğu belliydi. Emektar yardımcıları Emine yemek listesi için salona, yanına geldiğinde Kamuran Hanım kuşkuyla etrafına bakınarak eğildi yaşlı kadına doğru: - Nesi var bunun Emine, yerinde duramıyor? Emine Bahar'ı çok severdi. Boran ailesinin yanında işe başladığı zaman Bahar dört aylıktı. Onun elinde büyümüştü. Omuzlarını kaldırdı: - Kocasının görev yeri belli oluyormuş bu gün hanımım. Ondan heyecanlı. Kamuran Hanımın yüzü asıldı: - Aman, inşallah sınıra gider, uzaklaşır kızımın hayatından. Hiçbir şey konuşmuyorlardı ama kafasında sadece bu mesele vardı Kamuran Hanımın. Bu evliliğe asla razı değildi. Kızının hiç tanımadığı, kim olduğunu bilmediği, yurtlarda büyümüş bir adamla evlenmesi büyük bir darbe olmuştu. Hiç kimseye bahsedememişti bu evlilikten. Bütün çevreleri Bahar'ı hâlâ bekar biliyorlardı. Bu konunun duyulması demek Kamuran Hanıma göre bulundukları camiada alay konusu olmaları, kınanmaları demekti. > DEVAMI YARIN