Faruk garip bir duygu içindeydi

Faruk bir yudum su içtikten sonra devam etti: - Seni havalimanında gördükten sonra ben de bu konuda olumlu düşünmeye başladım. Seninle konuşmak istememin sebebi sadece annem ve babam değil. Tanımak istiyorum ve ilerisi için seninle birlikte bir şeyler olabileceğine inanıyorum. Durakladı, şaşırmış gibiydi, kekeledi: - Yani ben... ben şey demek istedim... Betül gülmeye başlamıştı. Onun güldüğünü gören Faruk daha da panikledi. - Yani yanlış bir şeyler söylemedim değil mi? O da gülmeye başladı sonunda. İki genç karşılıklı kahkaha atıyorlardı artık. Faruk güçlükle konuşarak: - Elime yüzüme bulaştırdım değil mi? Anla işte, seninle evlenmek istiyorum ben... Bunun annemler istediği için değil ben istediğim için olmasını istiyorum. Oh... rahatladım... Betül gülmesi geçtikten sonra arkasına yaslandı: - Merak etme, ne demek istediğini anladım. Benim ailem de bizim evlenmemiz konusunda oldukça ısrarlı davranıyorlar. Geldiğimden beri başka konu yok evde. Aslında bu buluşma benim için de iyi oldu. Şimdi, doğru ve mantıklı düşünmeye çalışırsak eğer, evlilik önemli bir kurum. Ben evliliğimin sağlam temeller üzerinde olmasını isterim. Biz birbirimize âşık olmadığımıza göre, bu evliliğin adı eğer olursa mantık evliliği olacak. Mantık evliliklerinde de bazı konular önceden konuşulup irdelenir. Gözümüz kapalı, sırf aileler istiyor diye bunu gerçekleştiremeyiz. Bu nedenle konuşmamız iyi oldu. Sen iyi bir çocuksun. Bunu biliyorum. Ama huyunu, suyunu bilmiyorum, olmazsa olmaz değerlerin var mı? Nelerden hoşlanırsın? Nasıl vakit geçirirsin, tepkilerin nelerdir? Bunlar benim karakterimle uyuşabilecek mi? Yutkundu, derin bir nefes aldıktan sonra devam etti: - Bütün bunları annemlere anlatabilmek imkansız. Onlara bakarsan "nikahta keramet var, her şey olur gider" diye düşünüyorlar. Ben hayatımın sonuna kadar birlikte yaşayacağım bir insanla olan ilişkimi akışına bırakamam. Ayrıca evlilik saygın bir kurum, bir kere evlendikten sonra ayrılmayı asla düşünemem. Faruk şaşkın ve hayranlıkla dinliyordu genç kızı. Onun aklı başında halini ve mantığını çok beğenmişti. Karşısındaki insanın kişilikli, kendini ezdirmeyecek bir tip olması, ayrıca son derece zeki olmasından hoşlanmıştı... Tam bu sırada garsonlar balıklarını getirdiler. Betül hemen konuşmasına ara verdi. Servis yapıldıktan sonra beklemeden bir lokma aldı. - Hımmm, gerçekten nefismiş... Uzun zamandır böyle güzel bir şey yememiştim. Çok teşekkür ederim. Faruk garip bir duygu içindeydi. Betül'ün hareketlerini inceliyor, kendisinin de nedenini anlayamadığı duygular içinde hayranlıkla genç kızı seyrediyordu. Betül onun dalgınlığını fark etmiş olacak ki göz kırptı: - Hayrola, bir şey mi var? Faruk arkasına yaslandı. Gözlerini genç kızın üzerinden ayırmadan konuştu: - Evet, seninle evlenmek istiyorum Betül. Benimle evlenir misin? Ne istiyorsan hepsi kabulüm... Beğenmediğin neyim olursa hepsini senin isteklerin doğrultusunda değiştirmeye söz veriyorum. Lütfen benimle evlen... Hem de hemen... Hiç uzatmadan, bunu çok istiyorum... > DEVAMI YARIN