Arif Sıtkı Bey öfke içinde dolanıyordu salonun ortasında: - Engel olamadım yahu! Adam kafasının bildiğine gitti ve o kızla evlendi. Sinirimden delireceğim. Bana karşı geldi. Nermin yangına körükle gitmekten sanki zevk alıyordu: - Seni hiçe saydı baba! Umursamadı bile. Arif Sıtkı Bey yan gözle kızına baktı: - Doğru söylüyorsun, hiçe saydı. Bir daha yüzünü görmek istemiyorum onun. Görecek gününü. İnci Tekstil'e girmiş. Kıytırık bir firma. Ne kadar maaş verir ki ona! Sürünecek. Burada refah içinde yaşamak varken o gecekondu mahallesinde sürünecek. Altıntepe'de bir gecekonduda oturuyormuş. Deli bu çocuk, gerçekten deli. Nermin telaşla söylendi: - Hiçbir şeyi hak etmiyor bu. Doğruyu söylediğin zaman da küstahlaşıyor, saygısızlaşıyor. O gün neredeyse dövecekti beni. Sen de şahitsin baba! Arif Bey koltuklardan birine oturdu: - Ben yapacağımı bilirim... Her şeyin zamanı var. Bu sırada Müberra Hanım girdi içeriye. Kadıncağız Ömer'in evi terk ettiği günden beri sararmış, süzülmüştü. Kızına ve kocasına baktı merakla. Arif Bey seslendi: - Gel hanım, şu haline bak, toparla kendini. Bırak ne yaparsa yapsın... Müberra Hanım omuzlarını kaldırdı: - Ben bir şey demedim. Ben de sizin kadar istemiyorum bu evliliği. Ben sadece oğlumu özlüyorum o kadar! Arif Bey atıldı: - Özleme! O özlenmeyi bile hak etmiyor. Bu yaşa kadar büyüt, okut, önüne her istediğini ser, altına arabalar, cebine paralar! Bir kenar mahalle dilberi için hepsini bıraksın gitsin... Nermin dudaklarını ısırdı. Aslında için için memnundu olanlardan. Ömer'in bu şekilde aradan sıyrılıp kenara çekilmesi onun işine gelmişti. Küçüklüğünden beri doymak bilmeyen gözü, anormal boyutlardaki hırsı ve kendini beğenmiş karakteriyle etrafında hemen hiç arkadaşı bile olmayan bir kızdı. Yaptığı evliliği yıkan sebepler de bu karakteriydi. Babasının sahip olduğu servete tek başına konmak en büyük arzusuydu. - Bence de hiçbir şey hak etmiyor. Ben söylüyorum inanmıyorsunuz, büyü yaptı o kız buna büyü!.. Arif bey yüzünü buruşturdu: - Ne büyüsü yahu! Büyü, müyü diye sen de konuşuyorsun... Nermin telaşla atıldı: - Aaa, öyle deme baba, sen bunları bilmezsin. Her türlü numara vardır bunun gibilerde... > DEVAMI YARIN