Coşkun biraz rahatlamıştı. Genellikle mesleki konular ağırlıklı olmak üzere uzun bir sohbet süresi yaşadılar Arzu'yla. Balıklar bittikten sonra Vedat Bey ellerini çırptı: - Şimdi balığın üzerine yenecek güzel bir tatlı lazım. Ne istersiniz Neriman Hanım? Helva, kaymaklı ekmek kadayıfı, dondurma? Neriman Hanım bir kahkaha attı: - Ay kötü teklifler bunlar Vedat Bey, hanımlara tatlı ikram etmeyin ne olur, baksanıza hiç durmadan kilo alıyoruz. Ayla Hanım atıldı: - Ama insan dayanamıyor, ben buranın helvasını tavsiye ederim. Bildiğimiz helva da değil aslında güveç kâselerde tahin helvasını fırında pişiriyorlar. Tadına doyulmuyor. Vedat fırında tahin helvası söyle. Bu lezzeti tatmaları lazım. Bu sırada Mithat Bey Coşkun'a baktı: - Coşkun Bey, sizi bizim kürsüye alalım. Ne dersiniz? Düşünür müsünüz Cerrahpaşa'yı? Coşkun bu damdan düşer gibi sorulan soruya bir anda cevap veremedi, omuzlarını kaldırdı: - Bilmem hocam, hiç böyle bir düşüncem olmamıştı. Vedat Bey ileri doğru hareketlendi: - Ben Coşkun gibi bir asistanımı vermek istemem ama onun istikbali açısından bakarsam bulunmaz bir teklif derim. Tabii ki Cerrahpaşa'nın imkânları buraya göre daha iyi. Eh bölüm başkanı da Mithat olunca... Mithat Bey kaşlarını kaldırdı: - Şimdilik. Seneye Akif gelecek bölümün başına. Vedat Bey atıldı hemen: - Sahi o ne yapıyor? Omuzlarını kaldırdı Mithat Bey: - Bildiğin gibi. Adam durmadan çalışıyor. Dün gece beraberdik. Neriman'ın yemeklerini çok seviyor, haftanın üç günü bizde. Ama hayatında değişen bir şey yok. Tek başına yaşıyor işte. Bir yardımcısı var yanında. Adamı o kadıncağız çekip çeviriyor. Biliyorsun karısını kaybettikten sonra hiç evlenmedi. Vedat Bey Coşkun'a döndü: - Akif Ünlüer gibi bir hocanın servisinde çalışmak her insana nasip olmaz Coşkun. Bence bu teklifi değerlendir oğlum. Ben senin yükselmeni istiyorum. Biliyorum ki ileride bu adamların hepsinin pabucunu dama atacaksın sen. Coşkun yavaşça "estağfirullah" diye fısıldadı. Aklı karışmıştı. Gerçekten bu branşta olup da bu duayen profesörlerle birlikte çalışmak için hiçbir doktorun vermeyeceği şey yoktu... DEVAMI YARIN