Genç kız bir anda buz kesildi âdeta!

A -
A +

Sedat ve Payidar galeriden içeri girdikleri zaman Ayşen telefonu kapatalı henüz on dakika falan olmuştu. Patronun geldiğini görünce hemen ayağa fırladı: - Günaydın Sedat Bey... - Günaydın Ayşen... Avukat Hilmi'yi bul bana. Hemen odama bağla telefonu. Sonra Payidar'a dönüp gülümsedi: - Bu küçük hanımın adı Ayşen. Benim sekreterim. Ayşen'e baktı ve: - Bu da Payidar Hanım. Arkadaşım... Payidar soğuk bir tavırla başıyla selamladı genç kızı. Hiç konuşmadan gayet rahat bir tavırla Sedat'ın odasına girdi ve onun koltuğuna teklifsizce oturdu. İçinden gelen garip bir duygu ile böyle davranıyordu. Oradaki herkese Sedat'ın aslında kendisine ait olduğunu anlatmaya çalışıyor gibiydi. Bu sahiplenmeyi burada gün yüzüne çıkartıp kendini tatmin etmiş oluyordu. Ayşen ise ilk defa gördüğü bu garip kıza bakıp kalmıştı. Onların aralarındaki ilişkiyi anlamamak mümkün değildi. Payidar'ın davranışları bu arkadaşlığın bambaşka boyutlarda olduğunu kanıtlıyordu. Genç kız özellikle böyle davranıyordu. Sedat ise hiçbir şeyin farkında değil gibiydi. Ayşen patronunun odasına baktı yan gözle. Hiçbir anlam verememişti. Masasına geçip oturdu ve avukatın telefonunu çevirdi. Az sonra hat hazırdı ve Sedat'ın telefonuna bağladı. Sedat ahizeyi kapıp konuşmaya başladı: - Hilmi sen misin? Ben Sedat... Nasılsın? Avukatın gür sesi telefondan duyuluyordu: - İyilik be Sedat, koşturup duruyorum işte, hayırdır? - Bir meselem var Hilmi. Karşılıklı konuşmalıyız. Sana ihtiyacım olacak... - Hayrola Sedat? Alacak verecek davası mı? Sedat yutkundu. Derin bir nefes alıp sesini biraz alçalttı: - Hayır, boşanma davası Hilmi. Sevim'den ayrılmak istiyorum... Arada cam bölme olmasına rağmen Ayşen bu son cümleyi duymuştu. Buz kesildi âdeta... Gözlerini fal taşı gibi açıp patronuna baktı. Payidar ise bilgisayarın başına geçmiş bir şeyler yapıyordu. Avukatla konuşması sona eren Sedat kapının açık kaldığını o zaman fark etti. Telaşla yönelip cam kapıyı kapattı. Ayşen olduğu yerde kalakalmıştı. Hemen toparlandı genç sekreter. Başını önündeki evraklara eğdi. Bütün vücudu titriyordu. Bir saat kadar sonra Sedat ve Payidar odadan çıktılar. Sedat sekreterinin masasına yaklaştı, gülümseyerek: - Biz çıkıyoruz Ayşen. Akşama kadar uğramam. Bir şey olursa cepten ararsın beni. - Baş üstüne efendim. Sedat, Payidar'a döndü: - Haydi canım, çıkalım... Ayşen dehşet içinde onların arabaya binmelerini izledi... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.