Genç kız dikkatle yüzüne baktı!..

A -
A +

Üniversitenin kantininde Hacer ve Nalan dip masalardan birinde oturmuşlar hararetli bir şekilde konuşuyorlardı. Hacer arkadaşına doğru eğilmişti: - Ne var bunda yahu, o yapması gerekeni yapıyor, adam haklı, hakikaten dersin başında uzun uzun anlattı o konuyu. Sen yoktun. Senin trafikte sıkışman onu ilgilendirmez ki... Nalan öfkeyle atıldı: - Bana bak Hacer, şimdi seni parçalamayayım... Ben ne diyorum sen ne diyorsun? Adam gibi özür diledik, mazeretimizi söyledik... Bunu durup durup başıma kakmanın ne anlamı var. Bir şey rica ettik kibarca... Taktım işte... Sanırım o da bana taktı... Hacer şımarıkça gülümsedi: - Ay ama çok yakışıklı! Nalan öyle bir bakış fırlattı ki arkadaşına Hacer hemen atıldı: - Sustum, sustum, tamam sustum... Konuşursam namerdim... Çayını bir dikişte bitiren Nalan yerinden kalktı: - Ben kütüphaneye gidiyorum. Şu konuyu biraz araştırayım. Haftaya imtihan var. Şimdi bunlar inadına kalkıp buradan sorar. Sen geliyor musun? Hacer başını iki yana salladı: - I-ıh, sen git... Ben biraz burada kalacağım. Çocukların yanına gideyim. Derste görüşürüz. Nalan çantasını toplayarak hızlı adımlarla yürüdü. Kütüphaneye girip görevli memura talebe kartını teslim ettikten sonra boş masalardan birine geçti. Kitaplarını bıraktıktan sonra raflara doğru ilerledi. Kimya kitaplarının olduğu bölüme gelince dikkatle incelemeye başladı. Birkaç saniye sonra kulağının dibinde bir ses duyarak hızla döndü: - Size bu kitabı tavsiye edebilirim. Buradan okursanız çok iyi anlarsınız... Ahmet Nejat gülümsüyordu. Nalan gözlerini kıstı. Bir şey söylemek istedi ama vazgeçti, uzatılan kitabı aldı: - Teşekkür ederim. - Eğer zamanınız varsa konuyu özetleyebilirim. Ayrıca... Yutkundu ve gülümseyerek devam etti: - Sizi öfkelendirdiğim için üzgünüm... Genç kız dikkatle onun yüzüne baktı. Hacer'in söylediği gibi gerçekten çok yakışıklı bir genç adamdı. - Önemli değil, ben de fevri davrandım biraz... Ahmet Nejat başını salladı: - Dost olduğumuza göre neden konuyu ben anlatmıyorum? Yukarıdaki kantine gidelim. Orası daha sessizdir aşağıya nazaran. Orada hallederiz hem de bir şeyler içeriz... Nalan "tamam" diyerek kitaplarını tekrar topladı. Az sonra kantindeki kenar masalardan birine oturmuşlar, kitapların içine gömülmüşlerdi. Ahmet Nejat sabırla ve tane tane, karşısındaki kızın anladığından iyice emin olarak konuyu anlattı. Nalan'ın birkaç sorusuna cevap verdikten sonra gülümsedi: - Sanıyorum meseleyi hallettik. Ayrıca umarım barıştık!.. > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.