Coşkun ve Müşerref Hanım eve geldikleri zaman kapıda Doktor Tansel Hanımın beklediğini gördüler. Coşkun koşarak Doktor Hanımın kollarına atıldı: - Tansel Teyze, bugün bütün derslerimden pekiyi aldım. Öğretmen her ders bana aferin dedi. - Aferin sana benim akıllı oğlum. Müşerref Hanıma döndü: - Merhaba Müşerref Abla, nasılsın? İzmir'e gidiyorum bu akşam, gitmeden bir uğrayayım dedim. Bir isteğiniz var mı? - Sağlığın doktor kızım, sağlığın. Ne isteğimiz olacak ki... Çok şükür bir eksiğimiz yok. Tansel, Coşkun'a döndü: - Ya sen küçük delikanlı? Bir şey ister misin İzmir'den? Coşkun gülümsedi, yan gözle annesine baktı sonra fısıldar gibi konuştu: - Hikâye kitabı istiyorum. Artık okumayı öğrendim çünkü. Tansel Hanım bir kahkaha attı: - O zaman geldi bil kitaplarını. İki gün kalacağım İzmir'de. İki gün sonra kitapların elinde küçük adam. Müşerref Hanım telaşla atıldı: - Karnın açtır senin doktor kızım, bir şeyler hazırlayayım, kaçta gideceksin? Saatine baktı Tansel Hanım: - Daha iki saat vaktim var Müşerref Abla, bir şeyler yerim yani... Müşerref hemen mutfağa girdi ve sabah sardığı yaprak sarmasından bir tabağa doldurdu. Bir tepsinin içine kendi yaptığı ekmekten ve kendi yaptığı yoğurttan da bir kâse koydu. Bir bardak suyu da alarak odaya geldi: - Sabah sardım daha. Bizim bahçenin asmasından yapraklar. Körpecikti görsen... Coşkun gülümsedi: - Annemin sarmaları muhteşemdir Tansel Teyze... Müşerref Hanım atıldı: - Sana da getireyim oğlum? Doktor Teyzenle birlikte yersin. Coşkun ağzını şapırdattı: - Yerim, yerim... Tansel sevgiyle sarıldı küçük çocuğa: - Ah benim kuzum, pek de akıllıdır benim oğlum. Müşerref Hanımla bakıştılar bu arada. Tansel'in gözleri dolu dolu olmuştu. Coşkun sevgiyle sarıldı doktor hanıma ve neşeyle bağırdı: - Ben de doktor olacağım Tansel Teyzem gibi... > DEVAMI YARIN