Gözlerini Aylin'den ayıramıyordu!..

A -
A +

Aylin'in önüne geçen sekreter şaşkın bir şekilde Ahmet Fazıl Beye açıklama yapmaya çabalıyordu: - Beyefendi, küçük hanıma engel olamadım. Fazıl Bey gözlerini kısarak Aylin'e baktı: - Beni mi görmek istediniz küçük hanım? Aylin kendinden emin bir şekilde başını geriye atarak cevap verdi: - Evet, özel bir konu, sizinle yalnız görüşmek istiyorum. Fazıl Bey sekreterine doğru döndü: - Tamam Melahat Hanım... Gidebilirsiniz. Ben küçük hanımla ilgilenirim. Sekreter kadın bozulmuştu. Ters bir bakış fırlattı Aylin'e ve çıktı. Ahmet Fazıl Bey eliyle koltuklardan birini işaret etti: - Buyurun küçük hanım, sizin için ne yapabilirim ben? Aylin karşısındaki yaşlı ama dinç adamı dikkatle izliyordu. Yaşına rağmen oldukça yakışıklı görünüyordu. Aylin sakin bir şekilde oturdu gösterilen koltuğa. Fazıl Bey de kendi koltuğuna geçti ve ellerini birbirine kenetleyerek masasının üzerine koydu. Dikkatle genç kıza bakıyordu. Aylin boğazını temizledi hafifçe: - Merhaba Fazıl Bey... Yaşlı adam şaşkın bir şekilde baktı Aylin'e. Gülümsedi hafif alaycı bir tarzda: - Merhaba! Bana kim olduğunuzu açıklarsanız size daha iyi yardımcı olabilirim. Aylin yeşil gözlerini kıstı: - Ben Aylin Ersan. Cevat Ersan'ın kızıyım. Bu ismi hatırlıyor musunuz? Ahmet Fazıl Bey dikkatle bakıyordu genç kıza. Aylin manalı bir tebessümle devam etti: - Hatırlamayabilirsiniz. Ben açıklayayım. Yüzünü bile görmek istemediğiniz, suçsuz, günahsız bir bebeği bir an bile düşünmeden verdiğiniz beyin adıdır Cevat Ersan. Ben de o istemediğiniz bebeğim. Yani sizin öz torununuz Ahmet Fazıl Bey! Fazıl bey sapsarı olmuştu. Dudakları titremeye başladı. Kekeledi: - Ben... Ben... Aman Allah'ım! Aylin bütün kontrolü eline aldığını hissediyordu. Devam etti: - Beni arıyormuşsunuz Fazıl Bey... Merak edip ben kendim geldim... Ne istediğinizi bilmek istiyorum! Ahmet Fazıl Bey çökmüştü. Gözlerini Aylin'den ayıramıyordu: - Kızım, güzel kızım... Aylin öne doğru bir hamle yaptı: - Bakın beyefendi. Ne istediğinizi öğrenmek istiyorum. Siz kararınızı yıllar önce vermişsiniz. Şimdi beni arama sebebiniz nedir? Beni ve ailemi neden huzursuz ediyorsunuz? Yaşlı adamın gözleri dolmuştu: - Ben sadece... Ben sadece senin iyi olup olmadığını merak ettim kızım. - İyiyim beyefendi. Kötü olmam için bir neden yok. Annem, babam ve ben çok mutluyuz ve hiç kimsenin bu mutluluğa gölge düşürmesine de izin vermeyeceğiz... > DEVAMI YARIN

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.