Zeynep kahvaltıya indiği zaman dinlenmiş görünüyordu. Yaşadığı sevginin coşkusu gözlerine vurmuş, yeşil gözleri sevinç ve mutlulukla ışıldamaya başlamıştı. Asuman Hanım bordo renkli ipekli sabahlığının önünü örttü Zeynep'i görünce, kuşağını bağladı ve sofraya geldi: - Ben seni bekledim. Hala-yeğen kahvaltı ederiz diye düşündüm. - İyi etmişsin halacığım. Seninle her şeyi paylaşmayı seviyorum biliyorsun. Asuman Hanım gülümsedi. Yüzünde bir tedirginlik vardı. Gözlerinin altı hafifçe şişmişti. Bunun nedeni ise bütün gece uyku uyuyamayıp sabaha kadar yatağının içinde dönmesiydi. - Zeynep, vaktin varsa konuşalım istedim aynı zamanda... Genç kız merakla baktı halasının yüzüne: - Hayırdır halacığım, bir şey mi oldu? - Şu arkadaş meselesi... Baban duyarsa tepkisini biliyorsun değil mi? Ona karşı çıkamazsın. Zeynep sofraya oturmuştu. Kaşları çatıldı. Yavaş yavaş karıştırdığı çayından bir yudum aldı, sonra kararlı bir şekilde halasına döndü: - Babamın artık benim hayatımın bazı kesimlerine müdahale etmede bir sınır olması gerektiğini sanıyorum halacığım. Bana kimi sevmem, kimi sevmemem gerektiğini de o söyleyecek değil sanırım. Asuman Hanım dudaklarını ısırdı: - Babanın bunu kabul edeceğini sanmıyorum. Senin üzülmeni istemiyorum bebeğim. Bütün endişem senin üzülmen. Ama görünen köy de kılavuz istemiyor. Baban bunu asla kabul etmez. Zeynep bir lokma ekmek attı ağzına. Yüzündeki ifade ciddiydi. Lokmasını yuttuktan sonra halasına baktı: - O zaman bir karar verir. Ya beni tercih eder ya da kendi doğrularını... Bu kadar basit. Asuman Hanım irkilerek baktı genç kıza: - Zeynep neler söylüyorsun sen? Genç kız öne doğru eğildi: - Bak hala... Babamın senin hayatında ne kadar etkili olduğunu görüyor ve biliyorum. Kim bilir neler yaşadın. Kabullenmişsin. Bana çok samimi söyle, böyle mi olmasını isterdin hayatının? Asuman Hanım ne diyeceğini şaşırmıştı. Yıllar öncesine gitti bir anda. O deliler gibi sevdiği genci hatırladı. Ne kadar gözyaşı dökmüştü onun ardından. Ondan sonra da kimse girmemişti hayatına. Onunla bir ömür geçirmeyi planlamışlar ama her zamanki gibi Kerim Bey engeline takılmışlardı. Kerim Bey bu ilişkiye asla müsaade etmemiş, genci kurumuna şikayet ederek bulundukları şehirden çok uzaklara gönderilmesine sebep olmuştu. Asuman Hanım buna engel olamamış, kararlı duramamış, sevgisine sahip çıkamamıştı. Boyun eğmişti çaresiz. Bu hayatında hiç kimsenin bilmediği bir olaydı. Zeynep onun gözlerinin içine sorgular gibi bakıyordu: - Cevap bekliyorum hala! Asuman Hanım üzgün bir şekilde yere baktı. Verecek cevap bulamadığı belliydi. Neden sonra fısıldadı: - Ben hiçbir şeyi istediğim gibi yaşamadım ki!.. > DEVAMI YARIN