Güçlükle indi otobüsten!..

A -
A +

Serdar, "Biraz kendime bakmalıyım, yaşlı dedeler gibi oldum son günlerde..." diye geçirdi içinden. Gerçekten de özellikle son iki haftadır devamlı yoruluyor, merdiven bile çıkarken durup dinlenmek ihtiyacı hissediyordu. Oysa çocukluğundan beri son derece aktif, hareketli zıpkın gibi bir çocuktu. Karnının iyice acıktığını hissetti. Neredeyse on beş dakika sonra evde olacaktı. İneceği durağa geldiği zaman yerinden kalktı. Ama birden ayakta sallanarak gerisin geriye oturdu koltuğa. Her şey kararıvermişti. - Ne oluyorum yahu? Hay Allah! Diye söylendi kendi kendine. Bir gayretle tekrar kalktı. Güçlükle indi otobüsten. Temiz havayı iyice ciğerlerine çekti. Adım atarken bacaklarının titrediğini hissetti. Ağır ağır yürüdü. Mutlaka bir doktora görünmesi gerektiğine inanmaya başlamıştı. Bu arızalar uykusuzluktan çok öte şeyler gibi geliyordu. Eve geldiği zaman yorgunluktan adım atacak hali yoktu. Yine de bir şey belli etmedi... Ferit bey kapının açıldığını duyunca hemen hareketlendi. Merak etmişti oğlunu. Serdar başını uzattı oturma odasının kapısından: - Herkese merhaba, ben geldim. Nevin hanım gülümsedi. Meral ise kucağında bir kuru yemiş tabağı, bütün dikkatini televizyona vermiş olduğundan başını bile çevirmeye gerek görmeden sadece elini kaldırarak karşılık verdi bu merhabaya. Ferit bey ise her zaman olduğu gibi detaylara inmeye hazırdı: - Nerede kaldın oğlum, saat epey geçti, artık merak etmeye başlamıştım. - Söyledim ya anneme baba, kitap fuarına gittik arkadaşlarla. Ancak gelebildim. Ferit beylerin evleri büyüktü. Altı sene önce taşınmışlardı buraya. Deniz manzaralı, arka tarafı ise bir tepeliğe bakıyordu. Tepenin üzeri koruluktu. Böylece hem orman manzarası, hem deniz manzarası hakimdi eve. Dört yatak, bir oturma odası, bir de oldukça büyük bir salonu vardı. Nevin hanım bu evi ilk gördüğü zaman çok beğenmiş, ısrarla istemişti. Fiyatının bir kısmını peşin, kalanını da hatırı sayılır miktarlarda takside bağlamışlar, bu senenin başında da ödeyip bitirmişlerdi. İçinin döşemesini ise zevkle yapmıştı Nevin hanım. Her ayrıntı için özenli seçimler yapmış, hiçbir şeye boş vermemişti. Bir insanın yaşadığı yerin önemli olduğunu düşünüyor, eğer kişi yaşadığı ortamı beğenirse ve severse, huzurun en önemli kısmını yakalamış olduğuna inanıyordu. Bu yüzden Ferit bey de karısının bu isteğini anlayışla karşılamış, masraftan kaçınmamıştı. Mobilyaların seçiminde günlerce karar verememişti Nevin hanım. Sonunda istediği gibi bir modeli bulabilmiş, bulur bulmaz da hiç düşünmeden almışlardı. Evlerine gelen tüm ahbapları bu evin eşya seçimine her zaman hayran kalırlardı. Özellikle mutfağın yerleştirilmesinde ise ayrı bir titizlik göstermişti kadın. Çünkü bir annenin, bir ev kadınının en uzun zamanının geçtiği yerdi mutfak. Güzel, ferah, iç açıcı bir mutfakta iş yapmak, yaptığı işin zevk haline gelmesine yardımcı oluyordu...

UYARI: Küfür, hakaret, bir grup, ırk ya da kişiyi aşağılayan imalar içeren, inançlara saldıran yorumlar onaylanmamaktır. Türkçe imla kurallarına dikkat edilmeyen, büyük harflerle yazılan metinler dikkate alınmamaktadır.