Yaşar yoldan geçenlerin polise haber vermesiyle hemen hastaneye kaldırılmıştı. Aceleyle ameliyata alınmış ama kurtarılamamıştı. Haydar yakalanmış, tutuklanarak cezaevine konmuştu. Polis gerekli araştırmaları yapıyordu. Komşular sorguya çekilmişti. Nezihe polislerin kendisi de sorguya çekmelerinden korkmuş, olanı biteni olduğu gibi anlatmıştı. Bütün bu gelişmelerden habersiz olan Hacer yeni doğan bebeğinin mutluluğunu yaşıyor, Yaşar'ı aklına bile getirmiyordu... Hastaneden çıkışının dördüncü gününde öğleye doğru gelen bir telefon bütün aileyi bir anda hareketlendirdi. Betül'ün arkadaşının polis olan babasıydı arayan. Betül tam evden çıkmak üzereyken yakalanmıştı telefona. Uzun süren bir konuşma olmuştu. Hikmet Kemal Bey merakla kızının yüzüne bakıyor, arayanın kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyordu. Sonunda Betül telefonu kapattı. Merakla yüzüne bakan ev halkına döndü: - Hacer, emniyetten aradılar. Hacer telaşla fırladı yerinden: - Hakan'ımı buldular değil mi abla? - Yok canım, sakin ol bakalım, Hakan değil mesele. Kocan Yaşar. Hacer korkuyla irkildi. Onun kendisinin bulunduğu yeri bulduğu korkusuyla yüzü bembeyaz oldu bir anda. Sandalyenin arkalığına tutundu. Betül devam etti: - Bir kavgada bıçaklanmış ve maalesef kurtulamamış. Polis seninle konuşmak istiyormuş. Hikmet Kemal Bey dudak büktü. Hacer donup kalmıştı. Ne hissettiğini anlayamıyordu bile. Sanki bütün duyguları yok olmuş gibiydi. Birkaç dakika boş gözlerle baktı etrafına. Sonra usulca sandalyeye bıraktı kendini. Derin bir nefes aldı: - Ölmüş ha, olacağı buydu sonunda. Kim bilir ne belalı bir işe bulaştı. Bu sefer sıyıramadı kendini. Polis beni ne yapacak abla? Betül omuzlarını kaldırdı: - Bunlar olağan sorgulamalar Hacer. Korkacak bir şey yok. Arkadaşın babası bugün bekliyor ifaden için. Ben okula gideceğim. Babam götürsün seni. Hikmet Kemal Bey fırladı ayağa: - Götürürüm tabii. Haydi kızım giyin üstünü gidip halledelim şu işi. Münevver bakar biz gelene kadar Kaan'a. Yarım saate kalmadan çıktılar evden. Betül ikisini Emniyete bırakıp okuluna devam etti. Hacer'in polis sorgusu uzun sürmedi. Bir saatten az bir zamanda ifadesi alındı. Sonra adli tıbba gönderdiler ve kimlik tespiti yaptırdılar. Hacer soğuk morg odasında boylu boyunca yatan Yaşar'ı görünce hissettiği şey sadece nefretti. Yine de bir fatiha okudu ruhuna. DEVAMI YARIN