Halime kızına şaşkın bir şekilde baktı. Neden sonra toparlanıp bastı feryadı: - Amanın kuzum gelmiş, kızım gelmiş... Neriman hızla yöneldi o tarafa, kucağında bebekleri olduğu için sarılamadı anasına. Halime torunlarına baktı. Gözleri büyümüştü: - Bunlar senin kızanların mı kuzum? - Benim anne. Haber veremedim sana. Yeni doğum yaptım ben. Daha bir haftalık bunlar. Söyledim ama haber salınamadı. Halime kucağına aldı bir tanesini. Gözleri dolu dolu olmuştu: - Aman da yavrumun yavruları... Gel kızım, nasıl gelebildin bu çocuklarla buraya? Hay Allah! Neriman evden içeriye girer girmez nasıl büyük bir özlemle dolduğunu fark etti. Evin her köşesini içine sindirmek istermiş gibi bakıyordu. Halime kızının valizini içeriye taşımıştı. Merakla sordu: - Kocan nerede kızım? Neriman içini çekti. Gözlerindeki hüzün derinleşmişti: - Gitti anne. Bebelerimin dünyaya geldiği gün çekip gitti. Halime dudaklarından fırlayacak çığlığa engel olmak istercesine elleriyle ağzını kapattı: - Amanın! Nasıl gitti? Neriman omuzlarını kaldırdı: - Bayağı gitti anne. İstemedi, ne beni istedi, ne de bebeklerini... Halime dudaklarını ısırdı: - Ya kayınbaban, kayınvaliden? Onlar hiç mi bir şey demedi? Genç kadın derin bir nefes aldı. Usulca cevap verdi: - Ne diyebilirler ki... Kayınbabam öldü ana! Adam kahrından gitti. Kayınvalidem de artık bana bakamayacağını söyledi. Temelli geldim ana. Halime irkildi. Dizlerini dövmeye başladı: - Vay başıma gelenler, vay benim dertli başım, iki çocukla ortada kaldın ha? Vay yandım ben... Neriman hayretle dikti gözlerini annesine: - Sen neden yanıyorsun ana! Asıl yanan benim. Asıl kahrolan benim. İki bebeğimle ortada kalan benim. Sana bir şey olmaz korkma!.. Halime susmuştu. Başını iki yana sallıyordu durmadan. Neriman yerinden kalktı. Sırtı, beli ağrıyordu. Hem bedenen, hem de ruhen yorgundu. Halime neden sonra fısıldadı: - Baban ne diyecek şimdi? Kıyamet kopacak! Neriman şaşkınlıkla baktı annesinin suratına. Sanki söylediği şeyleri anlamamış gibi hayretler içindeydi. Yutkundu, acı bir gülümseme belirdi dudaklarında: - Babam ne mi diyecek? Ne diyebilir ki? Söylenecek sözler varsa bana değil herhalde... Halime kızının başına gelenler için kendilerini suçladığını anlamıştı. Cevap vermedi. Onu susturan içindeki suçluluk duygusuydu. Düşünceliydi... > DEVAMI YARIN