Haşim Bey masanın en başında oturuyordu. Yanındaki koltukta Şaheser Hanım son derece şık kıyafetiyle kahkahalar atmaktaydı. Şaheser Hanımın yanında Funda, yanında kardeşi vardı. Haşim Beyin sol tarafında ise Turgay, yanında eşi Selma ve onun yanında da Handan oturuyordu. Masanın diğer başında ise Faruk vardı. Mükellef bir sofra donatmıştı emektar yardımcıları Fatma ve Handan. Haşim Bey gülümsedi: - Ne güzel bir masa bu böyle... İyi ki davet ettiniz beni. Faruk gülümsedi: - Sizin davetimize ihtiyacınız yok Haşim Amca, bu ev sizin... Haşim Bey muzip bir tavırla gülümsedi: - Eee, biz kız eviyiz, ben senin kayınpederin sayılırım, Handan da benim kızım... Ayni muzip tavırla Şaheser Hanıma döndü: - Hanımefendiyle dünür oluyoruz bu şartlarda... Şaheser Hanım gülümsedi kibarca, yan gözle Handan'a baktı. Artık istese de istemese de Handan'ın bu evdeki yerinin ne kadar sağlamlaştığının farkındaydı ve bunu kabullenmekten başka çaresi kalmamıştı. Handan gülümsedi: - Haydi buyurun, yemeklerinizi soğutmayın. Fatma Hanım her zamanki marifetini gösterdi! Selma başını iki yana salladı: - Tevazu göstermene gerek yok Handan, yarısından çoğu senin marifetin! Yemekten sonra kahve faslında en çok Haşim Bey ve Şaheser Hanım konuştu. Gecenin bitiminde herkes memnundu yaşananlardan. Misafirler gittikten sonra Handan önce Fulya'yı yatırdı, ardından Funda'nın odasına girdi. Genç kız yatağının üzerinde oturuyordu. Yavaşça yaklaştı onun yanına ve oturdu: - Güzel bir geceydi değil mi? İnsan ailesi ile birlikte olduğu zaman huzur içinde oluyor. Funda dudaklarını ısırdı: - Handan Abla, teşekkür ederim. Sana yaptıklarımdan dolayı beni affettin mi? Handan genç kıza dönüp gülümsedi: - Bir daha o konudan bahsetmeyelim canım. Oldu, bitti. Şimdi önümüze bakalım. Affedecek bir şey yok, hepimiz hata yapabiliriz, ki sen o kadar toysun ki hayat karşısında, çok normal... Funda sarıldı Handan'a. Başını göğsüne dayadı. Yavru bir kedi gibi sokuldu... Handan odasına girdiği zaman Faruk'un pencerenin önünde dışarıyı seyrettiğini gördü. Oda karanlıktı. Yavaşça yaklaştı onun yanına. Faruk kolunu omzuna doladı karısının: - İyi ki varsın Handan... Biliyorum ki çocuklarımın annesi de şimdi daha rahat uyuyor yerinde. Hepimiz sana müteşekkiriz... İyi ki varsın! Yeniden yaşamak bu işte!.. -SON-